1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gözler Erdoğan’ın izleyeceği dış politikada

15 Haziran 2011

Seçimlerin ardından Türkiye-AB ilişkileri nasıl olacak? Türkiye'nin dış politikasından ne bekleniyor? Ankara, Suriye krizinin çözümünde rol oynayabilir mi? Alman siyasîler ve uzmanlar, DW Türkçe'ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/11aHs
Fotoğraf: picture alliance/dpa

12 Haziran'daki genel seçimlerin ardından Alman basınında yer alan bazı yorumlarda, ”Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden uzaklaştığı” değerlendirmesi yapıldı. Nitekim seçimlerden büyük bir zaferle çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da gündeminin Avrupa Birliği konusu pek üst sıralarında yer almıyor. Ancak Alman siyasetçilere göre, Avrupa Birliği ön plana çıkartılmasa da, Türkiye Batı’dan uzaklaşmıyor. Türkiye’nin Ortadoğu’da güçlü bir aktör olabileceğini belirten siyasîler, üçüncü bir dönem için yeniden seçilen Erdoğan’dan Suriye sorununun çözülmesinde etkin bir rol oynamasını bekliyor.

Türkiye'nin yönü Batı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçları belli olduktan sonra yaptığı balkon konuşmasında, İstanbul kadar Saraybosna’nın, İzmir kadar Beyrut’un, Ankara kadar Şam’ın, Diyarbakır kadar Ramallah’ın, Kudüs’ün, Gazze’nin kazandığını dile getirdi.

Dietmar Nietan SPD Bundestagsabgeordneter
Sosyal Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Türkiye Koordinasyon Grubu Başkanı Dietmar NietanFotoğraf: Nietan

Sosyal Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Türkiye Koordinasyon Grubu Başkanı Dietmar Nietan’a göre bu sözler Türkiye’nin yönünün artık Doğu olduğu anlamına gelmiyor. Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da güçlü bir aktör olma çabalarını olumlu bulduğunu belirten Nietan, Erdoğan’ın Avrupa Birliği yerine özellikle Ortadoğu’ya vurgu yapmasını anlayabildiğini söyledi. ”Çünkü Avrupa Birliği, Türkiye’yi Avrupa yolunda yeterince desteklemediği için Türkiye'de büyük bir hayal kırıklığı oluştu. Ama bir yandan da seçim zaferinden sonra söylenen sözler ile günlük hükümet işleri arasındaki farkı görmek gerekiyor. Kanımca Erdoğan hükümeti de Avrupa yolunda ilerlemeyi yarıda bırakmanın, Türkiye’nin çıkarına olmadığını biliyor.”

"Karar hükümetin"

Türkiye’de seçimlere katılımın yüksek olmasının, kadın milletvekillerinin sayısının artmasının demokrasi açısından önemini vurgulayan Federal Alman Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz de, bunun Türkiye’nin Avrupa yolunda ilerleyebileceğinin bir işareti olduğunu ifade etti ve şunları kaydetti:

Der Vorsitzende des Auswärtigen Ausschusses im Deutschen Bundestag, Ruprecht Polenz
Federal Alman Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht PolenzFotoğraf: DPA

”Bu açıdan bakıldığında, kanımca seçim sonuçları Türkiye’nin Avrupa yolundaki reformlara devam edebilmesinde gereken ön şartları sağlıyor. Ama Türkiye bu reformları ister mi, bu reformların hızı ne olur, buna yeni hükümet karar verecek ve biz de yakında göreceğiz.”

Suriye sorununda beklentiler

Türkiye’deki seçim sonuçlarını ülkedeki istikrarın bir göstergesi olarak nitelendiren Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Polenz, bunun Ortadoğu açısından da önemli olduğuna işaret etti. Polenz, Türkiye’nin bölgedeki sorunları çözmede, özellikle Suriye’de Esad rejiminin uyguladığı şiddeti durdurmada etkin olabileceğini belirtti.

Bu konuda, Polenz ile benzer görüşleri paylaşan Yeşiller partisi Eş Başkanı Claudia Roth da, Suriye'de şiddetin durdurulmasında Türkiye'nin etkin bir rol oynayabileceğini söyledi. ”Türkiye’nin güçlü dış politikası artık sonuç vermeli. Ciddi sorunların yaşandığı bölgede, Türkiye dış politikası güçlü olan bir aktör olarak olumlu bir rol oynayabilir" diyen Roth, "örneğin komşu Suriye’de korkunç bir şiddet yaşanıyor. Şimdiden çok sayıda mülteci Türkiye tarafından kabul edildi. Bu noktada Türk dış politikasının, Esad rejimini etkilemek için her yolu denemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

AB desteğinin önemi

Almanya’nın önde gelen Türkiye uzmanlarından Udo Steinbach
Almanya’nın önde gelen Türkiye uzmanlarından Udo SteinbachFotoğraf: DW

Almanya’nın önde gelen Türkiye uzmanlarından Udo Steinbach ise Avrupa’nın desteği olmadan, Türkiye’nin Ortadoğu’da ve özellikle Suriye’de etkin olamayacağını vurguladı. Steinbach, ”kanımca Türkiye’nin, oynadığı rolü gözünde büyütmemesi gerekiyor. Sonunda Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı, Avrupa Birliği’nin verdiği destekle orantılı olur. Bölgede tamamen kendi başına kalan, bir o ülkeyle, bir bu ülkeyle işbirliği yapan, İsrail ile kötü ilişkileri olan bir Türkiye, saygı görmez” dedi.

Steinbach’a göre böyle bir durumun yaşanmaması için de Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin, seçimlerin sonrasında düzeltilmesi gerekiyor. Steinbach, Avrupa Birliği süreci nasıl canlandırılabilir sorusuna şöyle yanıt verdi: ”Türk tarafının ne yapması gerektiği son derece açık: Yeni bir anayasa. Sorun aslında Avrupa Birliği’nde. Avrupa Birliği, Türkiye’nin gerçekten Avrupa yolunda ilerlemeye devam etmesini, demokratikleşmesini, modernleşmesini istiyorsa, yapıcı bir adım atması gerekiyor. Kanımca bir yandan Türkiye’den sürekli yeni reformlar talep edilirken, Avrupa’nın, Fransa’nın, Almanya Başbakanı Merkel’in veya diğerlerinin 'Türkiye, Avrupa Birliği’ne üye olamaz' demesi kabul edilemez. Avrupa'nın görevi, bu çelişkiyi ortadan kaldırmaktır."

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Murat Çelikkafa