Ev sahibi Almanya, başkanlık Afganistan’a ait

Sadece 3 yıl daha kaldı. Bu sürenin ardından Afganlar kendi ülkelerininin istikrar ve güvenliğinden tamamen kendileri sorumlu olacak. En azından Kâbil hükümetinin umudu ve uluslarası müttefiklerin planı bu yönde. İşte 5 Aralık pazartesi günü Bonn’da, bu geçiş süreci ve sorumluluğun nasıl devredileceği somutlaştırılacak.

Afgan güçleri bu yıl aşamalı olarak ülkede güvenliği devralmaya başlamıştı. Yaklaşık 130 bin Afgan polisi ve 175 bin Afgan askeri yabancı eğitmenler tarafından eğitildi. Buna paralel olarak başta Amerikan askerleri olmak üzere NATO’ya bağlı birlikler ülkeden ayrılmaya başladı. Beş bin askerle Afganistan'da en fazla asker bulunduran üçüncü ülke olan Almanya da 2012 yılında asker çekmeye başlayacak. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle konuya dair şöyle konuşmuştu: "10 yıldır Afganistan’dayız ve bir 10 yıl daha olamaz. O nedenle federal hükümetin amacı, benim amacım, 2014 yılı sonuna kadar tüm muharip birliklerin Afganistan’dan çekilmiş olmasıdır."

'Afganistan'daki isyancı hareket pusuda'

Alman hükümeti, 2014 yılının ardında da Alman askerlerinin Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi çerçevesinde ülkedeki görevlerini sürdüreceğinden yola çıkıyor.

Gazeteci-yazar ve aynı zamanda Alman silahlı kuvvetleri uzmanı Marco Seliger, Afganistan misyonunu konu alan kitabında, Uluslararası Barış ve Güvenliğe Destek Gücü ISAF’ın ülkeden çekilme planına kuşkuyla yaklaşıyor. Seliger bu kuşkusunu şöyle dile getiriyor: "2014 yılı Hamid Karzai tarafından belirlendi. Karzai, bu tarihten itibaren Afgan güvenlik güçlerinin ülkede güvenliği sağlayabileceğini düşünüyor ama bu hiçbir şekilde mümkün olmayacak. Afganistan'daki isyancı hareket tam da bu tarihi bekliyor ve bu hareketin yeterince vakti bulunuyor."

Seliger'e göre Afgan polisi çok zayıf, Afgan askerleri ise uluslararası birliklerin desteği olmadan dağılabilecek yapıda...

'Karzai yönetimi acı bir hayal kırıklığı'

Uluslararası topluluk, Afganistan'daki Taliban yönetiminin devrilmesinden 10 yıl sonra geçmişte çok yüksek beklentiler içerisinde olduğunun bilincinde. Almanya’nın eski Savunma Bakanı Peter Struck, Almanya’nın güvenliğinin Hindikuş’ta savunulduğunu belirtmişti. Bu sözlerinin hâlâ arkasında olduğunu söyleyen Sosyal Demokrat Partili siyasetçi, günümüzde şunları dile getiriyor: "Afganistan misyonunun başlamasından 10 yıl sonra hepimiz akıllandık ve daha iyi durumdayız, daha tecrübeliyiz. Afganistan'da demokratik yapılar oluşturabileceğimize fazlasıyla saf bir şekilde inanmıştık. Oysa bugün bu hedefin çok uzağındayız. Karzai yönetimi, rüşvet alıp veren acı bir hayal kırıklığıdır."

Struck muhalefetteki bir politikacı olarak bu düşünceleri açıkça dile getirebilse de federal hükümet bu lükse sahip değil. Hükümet, 2014 yılında görev süresi sona erene kadar Karzai ile bir şekilde uzlaşmak zorunda. Zira bir zamanlar büyük umutlar bağlanan Karzai’nin verdiği sözler, icraatlarından çok daha fazla: Ülkeye akan yardım paraları kayboluyor, Taliban ile uzlaşma girişimleri tıkanmış durumda, Afgan ekonomisinin çok daha fazla ilerleme kaydetmesi gerekiyordu...

'Sizinleyiz' mesajı

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Bonn’daki Afganistan Konferansı’na katılacak heyette Afgan toplumunun hangi temsilcilerinin yer alacağına kendisi karar veriyor. Konferansın başkanlığını da yine Karzai yürütecek. Böylece dışarıya Afganların kendi sorumluluklarını ellerine aldığı gösterilmiş olacak. Ancak Alman hükümetinin Afganistan özel temsilcisi Michael Steiner, birçok Afganın yüzüstü bırakılmaktan korktuğunu belirtiyor. Steiner bu nedenle Bonn'daki konferansta Afganlara, askerler çekildikten sonra da 'sizinleyiz' mesajını inandırıcı bir şekilde vermeleri gerektiğini vurguluyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Nina Werkhäuser/ Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu