Euro Bölgesi risklerden arınmadı

Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) Alman Yönetim Kurulu Üyesi Jörg Asmussen bu göreve geldikten sonra ekonomi felsefesine Avrupa'nın değişen şartlarına göre yeniden ayar verdi. Daha önce finans piyasalarının düzenlenmesine karşı çıkan Asmussen şimdi şirazesinden çıkan finans piyasasının yol açtığı krizle mücadele ediyor. Avrupa krizle mücadelenin neresinde? Hangi riskler hâlâ bertaraf edilemedi? Kurulmasına çalışılan Bankalar Birliği krizin avdet etmesini önlemeye yetecek mi?

AMB'nin yönetim kurulunda yer almak otorite kazandırdığı gibi bu görevde bulunanların da sözlerini iyice tartarak söylemeleri gerekiyor. Jörg Asmussen henüz tam adapte olamamışa benzese de DW'ye verdiği mülakatta özel hayatından örnek vermekten çekinmeyerek, Merkez Bankası'nın 2 trilyon euroluk kefalet üstlenmiş olmasının değil de iki kızının geceleri rahat vermemesinin uykularını kaçırdığını söylüyor.

‘Yunanistan iyi yolda'

AMB Yönetim Kurulu Üyesi görevi icabı ortak para birimi euroyu ‘330 milyon Avrupalının sağlam ve güvenilir para birimi' olarak tanımlıyor. Böylece ortaklarının Yunanistan'ı gözden çıkarmaya niyetli olmadığını anlatmaya çalışıyor ve euro krizinin patlak verdiği ülke hakkında övücü sözler sarf ediyor.

Asmussen,diğer ülkelerde öne sürüldüğünün aksine Yunanistan’ın büyük ve zor bir uyum süreci geçirdiğini ve bütçe konsolidasyonunda önemli hamleler yaptığını, söylüyor.

Jörg Asmussen, Yunanistan'ın daha fazla gayret harcaması gerektiğini de ekleyerek, “Bilhassa büyümeyi teşvik edici yapısal reformlar ihmal edilmeyip, meslek kuruluşlarındaki sınırlamalara son verilmesi gerekir”, diyor.

AMB Yönetim Kurulu Üyesi Asmussen, Yunanistan'ın üçüncü yardım paketine ihtiyacı olup olmayacağı konusunda ise kesin konuşmuyor:

“Yürürlükteki yardım programı 2014 sonuna kadar devam edecek. Yunanistan'ın kendiliğinden rekabet gücüne kavuşup kavuşamayacağını bekleyip görmek gerekecek. Bunu başaramazsa, Euro Bölgesi'nin taahhütleri doğrultusunda, 2014'i izleyen yıllarda da bu ülkeye yardım edilecek.”

Bu sözlerden, yardımların geleceğinin önümüzdeki yılın ikinci yarısından önce karara bağlanmayacağı anlaşılıyor.

Bankalar Birliği gelecek mi?

Yeni Almanya hükümetini önemli görevler bekliyor. Para Birliği'nin acilen krizlere dayanıklı hali getirilmesi, şart. Krizle mücadele mekanizmasının en önemli öğesi Bankalar Birliği olacak. Bankalar Birliği'ni taşıyacak üç payandadan sadece biri karara bağlanabildi. AMB 2014 sonbaharından itibaren 130 büyük bankayı denetleyebilecek.

Böylece Avrupa bankacılığının yüzde 85 oranında denetim altına alınmış olacağını belirten Yönetim Kurulu Üyesi Jörg Asmussen, ayakta kalması mümkün olmayan bankaların nasıl tasfiye edileceği sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Finans krizinden alınabilecek en önemli ders, büyük bankaların denetlenme ve tasfiyesinde Avrupa'ya uygun yöntemlere başvurulmasının gerektiğidir. Çünkü bu bankalar çoktan Avrupai bir kimliğe bürünmüştür ya da küresel faaliyet göstermektedir.”

Maliye bakanlığında gözü yok

Bankalar Birliği'nin düzenleme ve tasfiye ayağının tek bir kurumda toplanmasını Almanya engelliyor. Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Avrupa Birliği mevzuatının buna imkân tanımadığını savunuyor. Almanya Merkez Bankası da tasfiye işleminin milli düzeyde yapılmasından yana çıkıyor. Schaeuble yeni hükümette de maliye bakanlığına getirilirse, Almanya'nın Avrupa Merkez Bankası'yla uzlaşması gerekecek. Yoksa Jörg Asmussen'in gözünü maliye bakanlığına mı dikti? Alman medyası spekülatif haberlerle dolu. Ancak AMD yönetim kurulu üyesi, 2019'da dolacak olan sözleşmesindeki görev süresini tamamlamayı düşündüğünü söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kasper-Claridge, Manuela / Zhang Danhong / A. Günaltay

Editör: Hülya Schenk