'Esnek' esaret
7 Mayıs 2013Cuma günü saat henüz öğlen iki. Ancak Ulrike Pferner için bugünlük mesai sona erdi. Pferner, "Krieger + Schramm" adlı inşaat firmasında aslında tam zamanlı asistan olarak görev yapıyor. Çalışanların çocuklarını anaokulundan almak için işten yarım gün izin almasıysa firma için hiç de sorun değil.
"Krieger + Schramm" firması geçtiğimiz yıl çalışma saatlerinin planlanmasında aile bilinciyle hareket ettiği için Alman hükümeti tarafından Almanya'nın aile dostu küçük işletmelerinden biri olarak seçildi.
Firma, çalışanlarının çocuklarının anaokulu masraflarını karşılamakla kalmıyor, okul çağındaki çocuklar için büroda bir de etüt köşesi bulunuyor. Ayrıca masaj seansları ve sırt ağrılarını engellemek için özel dersler gibi ek uygulamalar da sunuluyor.
Söz konusu aile dostu bu trend Almanya'da son dönemde birçok firma tarafından destekleniyor. Federal Ekonomi Bakanlığı'nın verilerine göre Almanya'da her beş firmadan dördü çalışanlarına esnek çalışma saatleri içeren özel çalışma modelleri sunuyor.
'Denge kurma olanağı sağlıyor'
Alman İşverenler Birliği (BDA) çalışma ve toplu sözleşme birimi müdürü Roland Wolf "Esnek çalışma saatleri uygulamasının birçok avantajı var. Her şeyden önce çalışanlara firmanın beklentilerini ve imkânlarıyla ailevi sorumluluk, ilgi ve çalışma saatleri arasında bir denge kurma olanağı sağlıyor" açıklamasını yapıyor.
Söz konusu uygulamanın faydaları elbette ki sadece çalışanlara yönelik değil. Hans-Böckler Vakfı'nın toplu sözleşme ve sendika uzmanı Manuela Maschke çalışanların mutlu olmasının firmalar için de çok daha fazla verim anlamına geldiğine dikkat çekiyor.
Bosch, kimya firması BASF ve Volkswagen gibi dev kuruluşlar "yüksek potansiyel" kullanımı için yıllardır aile dostu seçenekler ve özel çalışma modelleri sunuyor. Roland Wolf çalışan sayısının fazlalığı nedeniyle büyük firmaların bu tip seçenekler sunmasının daha kolay olduğuna işaret ediyor. Ancak son dönemde küçük işletmeler de esnek çalışma saatleri ve home office gibi uygulamalara daha sık yer vermeye başladı.
İşe geri dönüş süreci
Ulrike Pferner aynı iş yerinde 7 yıldır çalışıyor. Annelik izninin ardından firmadaki görevine önce yarı zamanlı olarak dönmüş. "Başlangıçta haftada dört gün, toplamda da 20 saat işe dönebileceğimi, 10 saat de evden çalışabileceğimi söyledim” diyen Pferner zaman içine yavaş yavaş eski çalışma temposuna geri dönmüş. Şimdi ise oğlunun hastalanması gibi özel durumlarda evden çalışıyor.
Öte yandan Hans-Böckler Vakfı'ndan Manuela Maschke esnek çalışma saatlerinin tozpembe bir hayat sunmadığına dikkat çekiyor. Maschke bunun özel yaşam ile iş hayatına ayrılan süre arasındaki çizginin giderek bulanıklaşmasına yol açtığı uyarısını yapıyor.
Aris 505 adlı piyasa araştırma firmasının yaptığı bir araştırmaya göre Almanya'da her üç kişiden biri evden çalışıyor. Araştırmaya katılanların büyük bir bölümü bu şekilde iş ve aile yaşamlarını daha iyi dengelediklerini kaydederken, yarısı ise bunun dengeyi tamamen bozmasından şikâyetçi.
Maschke "Cuma günü bir işim olup da bu cumartesiye sarktığında, evde de çalışmaya uygun teknik alt yapım olduğu için kontrolü elden kaybetmek oldukça kolay. Bunu belki iş saatlerime ekleyebiliyorum ama ardından pazartesi günü sanki hiçbir şey olmamış gibi işe gidiyorum. Yani bu şekilde prensipte bir tatil günü kaybım oluyor" açıklamasını yapıyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Anna Peters / Banu Wöltje
Editör: Ercan Coşkun