Erdoğan'ın karşısına ilk o çıktı: Meral Akşener
21 Nisan 2018"İYİ Parti'nin seçimlere girmesiyle ilgili hiçbir şekil şartı eksik değildir. Dün geçerli olanları, bugün İYİ Parti için geçersiz demeye kalkışırsanız, ben Meral Akşener'sem o gökkubeyi başınıza geçirmezsem namerdim!"
Bu sözler, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a meydan okuyan Meral Akşener'e ait. Türkiye'nin en genç muhalefet partisi İYİ Parti'nin kurucusu ve genel başkanı Akşener, kendisinden ve partisinden emin. Ancak 25 Ekim 2017'de kurulan İYİ Parti'nin seçim yasasının şartlarını yerine getirip getiremediği ve seçimlerde yer alıp alamayacağı hala belirsiz.
Bu konuda Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı bekleniyor. Ancak Akşener'in aday olmak için ikinci bir şansı daha var. Eğer 100 bin imza toplayabilirse Akşener o zaman bağımsız aday olarak Erdoğan'ın karşına çıkabilecek.
Meral Akşener kim?
Eski İçişleri Bakanı Meral Akşener, 1995 yılından beri aktif siyasetin içinde.
Meral Akşener'in inatçı kişiliğini öğrencilik yıllarından fark eden tarihçi Prof. Yusuf Halaçoğlu, "Akşener benim üniversitede öğrencimdi. Asla yılmaz, kafasına koyduğunu yapar. Onu kimse durduramaz" diyor.
İYİ Parti üyesi ve Akşener'e en yakın isimlerden Halaçoğlu, lisans ve yüksek lisansını tarih üzerine yapan Akşener'in rekabetçi kişiliğinin siyasette elini güçlendirdiği görüşünde. Halaçoğlu, "Öğrenciliğinde de çok kavgaya karıştı. Gerçek bir tarihçi gibi hareket eder. Öngörüleri güçlüdür. Erken seçim olacağını bize söylemişti ve partimizi hazırlamıştı. Gerçek bir vatanseverdir" diyor.
1995'te merkez sağdaki Doğru Yol Partisi'nden (DYP) siyasete atılan Akşener, Türkiye'nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller'e en yakın isimlerden biriydi. 1996 yılında İçişleri Bakanlığı görevini üstlenen Akşener'in en çok ses getiren açıklaması, PKK lideri Abdullah Öcalan için "Ermeni dölü" ifadesini kullanması oldu. Akşener, daha sona bu açıklaması için özür diledi ve "Ben Türkiye'de yaşayan Ermenileri değil, genel olarak Ermeni ırkını kastettim" diyerek sözlerine açıklık getirmeye çalıştı.
Akşener'in bakanlığı, Türkiye'de laik-İslamcı kutuplaşmasının zirveye ulaştığı bir döneme denk geldi. Bu dönem Türk siyaset tarihine "post-modern darbe" olarak geçen 28 Şubat süreciydi.
Akşener, askerle işbirliği yaptığı iddia edilen dönemin emniyet müdürü değiştirmek isterken müdürün ve askerlerin direnciyle karşılaştı. Akşener'in Genelkurmay Başkanlığı'ndaki giriş çıkışları izlettiği yönünde haberler çıkınca üst düzey bir generalden "Onu yağlı kazığa oturturuz" tehdidi alması hiç unutulmadı. Tehdit karşısında geri adım atmayan Akşener, valilerin askerlerden brifing almasını da engelledi. Ankara'nın deneyimli siyaset muhabirlerinden Şükrü Küçükşahin'e göre, Akşener'e şimdi de Erdoğan ve hükümetten ağır baskı geliyor.
Siyaset bilimci Baskın Oran da Akşener'e karşı medyada sansür olduğunu ve televizyon ekranlarına çıkarılmadığını belirtiyor. Oran'a göre bu sansüre rağmen Akşener toplumun tüm kesiminden sempati topluyor.
Meral Akşener 2001'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kuruluş aşamasında yer almıştı. Ancak Erdoğan'ın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyleyerek dört ay içinde Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) geçti. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başdanışmanlarından biri olan Akşener, daha sonra MHP içindeki muhalif bloka liderlik etti, ardından partiden ayrıldı ve 25 Ekim 2017'de İYİ Parti'yi kurdu.
Akşener ne kadar güçlü?
Gazeteci Küçükşahin, 24 Haziran seçimine en hazırlıklı parti olarak İYİ Parti'yi gördüğünü söylüyor. Küçükşahin, "Erken seçim olacağını kuruldukları günden beri söylediler. Teşkilatlarını genişlettiler. Türkiye'yi karış karış gezdiler" diyor.
Akşener'in Erdoğan karşısındaki şansını değerlendiren Siyaset bilimci Oran ise "Türkiye'de dikta rejimi istemeyenler Erdoğan karşısında en güçlü adayı destekleyecekler. O da şimdi Akşener olarak görünüyor" yorumunu yapıyor.
Akşener'in halkı kutuplaştırmayıp, kucakladığını ifade eden Oran, İYİ Parti liderinin AKP dahil bütün kesimlerden oy alabilecek bir performans göstereceğini söylüyor.
"Seçmenin yüzde 30'u Akşener'i beğeniyor"
Peki Akşener'in şansı için anketler ne diyor? Metropoll Araştırma Şirketi'nin sahibi Özer Sencar DW Türkçe'yle Mart ayı sonu itibariyle Türkiye genelinde yaptıkları seçim araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
Türkiye'deki 55 milyon seçmenin yüzde 30'nun Akşener'i beğendiğini söyleyen Sencar, bu beğeni oranının henüz İYİ Parti'nin oylarına yansımadığını dile getiriyor. Akşener'in şansının artıp artmayacağının, Erdoğan'ın karşısına kimlerin aday çıkacağına bağlı olduğunu anlatan Sencar, "Akşener, MHP'den yüzde 4–4.5 oranında oy alabiliyor. CHP'den yüzde 3.5 oy alabiliyor. Ama AKP'den henüz yarım puan oy koparıyor" derken, seçimin kaderinin Kürt oylarında olacağı mesajıyla da dikkat çekiyor.
55 milyonluk seçmenin yüzde 18'inin Kürt oyu olacağını belirten Sencar, Erdoğan'ın karşısına çıkabilecek tüm adayların bu oranı dikkate almasını istiyor. Sencar, "Akşener de kendine Kürt oylarını alıp alamayacağını sormalı ve bu yöndeki stratejisini güçlendirmeli" yorumu yapıyor.
Hilal Köylü
© Deutsche Welle Türkçe