Endonezya'da 30 gün sonra...
26 Ocak 2005Endonezya Dışişleri Bakanı Foster Gultom’un “Bu facia bizi birbirimize yakınlaştırdı. Bizim de dünyanın bu köşesini afetlere, insanların ahmaklığına karşı daha güvenli kılabilmemiz için böyle bir yakınlığa ihtiyacımız vardı” şeklindeki iyimser sözleri acaba yerinde mi? Katil dalgaların açtığı yaraların sarılması için oluşan küresel destek 800 milyon dolarla Avustralya, 670 milyon dolarla Almanya, 85 milyon dolarla Çin başta olmak üzere birçok ülkeden gelen yardım vaatleriyle büyük bir boyuta ulaştı.
Bunun yanı sıra sivil halkın bağışları da yüzmilyonları buluyordu. Felaketin yaralarını sarma konusunda maddi, manevi ve teknik büyük bir potansiyel oluştu. Felaketin bir ay sonrasında çok sayıda uluslararası yardım kuruluşu, sayısız ülkeden ordu birimleri, faciadan en fazla nasibini alan Banda Aceh başta olmak üzere afet bölgesinde canla başla görev yapıyor.
Amerikan deniz kuvvetlerine ait Sea Hawk helikopterler, tsunami dalgalarının kısmen haritadan sildiği Sumatra Adası’nın Aceh Eyaleti’ne durup dinlenmeden yardım malzemesi taşıyor. Bölgeye şu anda sadece havadan ulaşılabiliyor. Felaketten iki gün sonra Pentagon’dan hareket emrini alan uçak gemisi Abraham Lincoln, 1 Ocak tarihinde Aceh açıklarına varmasından beri bölgede faaliyet halinde.
Amerikan ordusuna övgü
Aceh’teki yardım koordinatörü Rob Holden’un Amerikan ordusu için sarfettiği sözler, bir BM yetkilisinin ağzından her zaman duyulamayacak kadar övgü içeriyor. “Amerikan deniz kuvvetlerinin hizmetlerini anlatmak için sözcükler yetersiz kalır” diyen BM yetkilisi, uçak gemisinin, öncelikle felaket bölgesiyle ilgili enformasyon edinilmesini mümkün kıldığını söyleyerek, “Abraham Lincoln’un çok kısa sürede buraya gelebilmiş olması bizim için büyük bir şans” diye ekliyor.
Ancak yardım çabalarının aksadığı, kurtarma ekiplerine yönelik eleştirilerin arttığı bölgeler de var. Özellikle Bande Aceh’te yardım malzemelerinin biriktiği, 17 ülkeden 2000 yatak kapasiteli sıhhiye donanımı göreve hazır atıl durumda beklerken, batı sahillerinde hala binlerce insanın sağlık hizmetinden mahrum bulunduğu haberleri geliyor.
Cakarta yönetiminin endişesi
Bunun sebeplerinden biri koordinasyon sorunu, diğeri de Endonezya ordusunun bazı askeri birimlerini ısrarla yardım etkinliklerinde görevlendirmemesi. Çünkü Cakarta yönetimi, bu ortamda bile bölgede bağımsızlık savaşı veren ayrılıkçı hareketinin eylemlerinden çekiniyor. Bu olumsuzluklara rağmen BM yetkilisi iyimserliğini koruyor ve pozitif faktörleri ön planda değerlendiriyor:
“Bu krizde dünya devletler topluluğunun eşsiz bir dayanışma sergilemesi büyük anlam taşıyor. Dünyanın dört köşesinden yağan yardımlar ve en kısa zamanda oluşan küresel desteğin boyutu insanın yüreğini ısıtıyor. Sokaktaki yaşlı kadından Amerikan ordusuna, sivil toplum örgütlerinden ulusal hükümetlere kadar her kişi ve kurum kendine göre bir katkı sağlıyor. Tüm bu yardımları koordine etmek mümkün değil, hatta ben bunun gerekli olduğuna da tam inanmıyorum. Eğer biri mutlaka yardım etmek istiyorsa, bunun yolunu da bizzat kendi belirleyebilmelidir.”
Endonezya’daki yardım etkinliklerine katılan kurumların sayısı giderek azalıyor. Bundan sonraki yeniden inşa çabalarının nasıl yürüyeceğini Endonezya yönetimi tayin edecek. Çalışmaların hızla ve etkili biçimde gerçekleşmesi için her şeyden önce bürokrasinin asgariye indirdilmesi gerekiyor.