Duvarın yıkılışını en iyi anlatan film
9 Kasım 20099 Kasım 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılması, Almanya için olduğu kadar dünya için de büyük bir öneme sahiptir. Bu konuyla ilgili çok sayıda film de çekildi. Ancak hiçbiri “Elveda Lenin!” ya da orijinal adıyla “Good bye Lenin!” kadar izleyiciyi etkilemeyi başaramadı.
2003 yılında vizyona giren filmi, bugüne kadar altı milyon kişi izledi. Bu rakam, bir Alman filmi için oldukça yüksek bir rakam. Yönetmenliğini Wolfgang Becker’in yaptığı filmin başrollerinde ise Daniel Brühl ve Katrin Saß oynuyor.
1989 yılının sonbaharı… Berlin Duvarı yıkılıyor. Böylece, Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin de sonu geliyor. Doğu Berlinli genç Alex’in annesi Christiane ise geçirdiği felç sonrası komadadır ve ülkede yaşanan değişimden de haberi yoktur. Tekrar gözlerini açtığında ise dünya tamamen değişmiştir. Uzun süredir yatalak olan bir zamanların ateşli sosyalisti Christiane’in heyecanlanmaması gerekmektedir. Doktor, en küçük bir şokta annenin ölebileceğini söyler. Bu nedenle Alex, türlü numaralarla, annesini Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin hâlâ var olduğuna inandırmaya çalışır. Böylece genç Alex için baş döndürücü bir macera başlar.
Annesi için yoktan var etti
Alex, uzun süredir artık dükkânlarda yer almayan ve annesinin istediği Doğu Almanya’ya özgü ürünleri bulabilmek için büyük çaba verir. Club Cola, Spreewald turşusu gibi ürünleri bulup buluşturur. Hatta arkadaşıyla birlikte haber bültenleri çekip annesine izletir. Tüm bu bültenlerde “eski, iyi“ Demokratik Almanya Cumhuriyeti, hâlâ yaşamaktadır. Tabii bu yalanların ortaya çıkması sadece bir an meselesidir.
Yönetmen Wolfgang Becker, “Goodbye Lenin!“ filmiyle, belki de Almanya’daki değişime ilişkin en kati filmi çekti. Diğerlerinin aksine Doğu ile dalga geçmedi. Ayrıca, Batılıların “kaba“ olarak değerlendirdikleri Demokratik Almanya Cumhuriyeti sakinleriyle, saygısız bir şekilde eğlenmedi. Film daha çok, sevgi dolu bir içtenlik ve insanlık duyguları yayıyor.
Doğu Almanlar için bir “yurt”
“Good bye Lenin!“, ayrıca bir gencin, annesine karşı sevgisini anlatan sıra dışı bir komedi olarak da değerlendirilebilir. Filmin başrol oyuncuları Daniel Brühl ve Katrin Saß, performansları ile izleyicileri oldukça etkilemişti. Oyuncular, hem komedi unsurlarını, hem de dokunaklı ve trajik anları rollerinde başarılı bir şekilde sergiliyor. Yönetmen Becker, filmde ayrıca, sosyalist bir dikta rejimi olmasına karşın Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin binlerce insan için bir “yurt“ olduğunu ve duvarın yıkılmasıyla “yurtlarının” aniden ellerinden alındığını da hem neşeli hem de hüzünlü bir şekilde izleyiciye sunuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Robert Bales / Çeviren: Başak Sezen
Editör: Baha Güngör