Doping skandalı Almanya’yı sarstı

Her şey hafta başında eski adıyla Telekom yeni adıyla T-Mobile ekibinde yer alan sporculardan Bert Dietz’in geniş izleyici kitlesi olan bir televizyon programında düzenli olarak doping yaptığını itiraf etmesiyle başladı. Dietz, 1994-1998 yılları arasında takımın doktorluğunu yapan Lothar Heinrich ve Andreas Schmid’in önerisi üzerine kan nakli yoluyla doping yaptığını söyledi.

“Doktorlar dopingi öyle bir tarzda teklif ediyorlardı ki, biz yarışçılar onların teklifini redder de yıl sonunda ekip beklenen başarıyı gösteremezsek, takımla sözleşmemizin kesinlikle uzatılmayacağı gün gibi ortaya çıkıyordu” diye konuşan Dietz, diğer takım arkadaşlarının da doping yaptığını ileri sürdü.

Peş peşe itiraflar

Dietz’in ardından art arda bisiklet sporuyla ilgili isimler itiraflar gelmeye başladı. Dietz’in eski takım arkadaşları Christian Henn und Udo Bölts de doping yaptıklarını ilan etti.

Çarşamba günü itiraf sırası T-Mobile ekibinin doktorları Lothar Heinrich ve Andreas Schmid’e geldi. İki doktor da sporcuların yönelttikleri suçlamaları kabul etti. Bunun üzerine, Heinrich ve Schmid’in görev yaptıkları Freiburg Üniversitesi iki doktoru görevden uzaklaştırdığını açıkladı, T-Mobile şirketi de takımlarına doktor gönderen üniversite ile ortaklığa son verdiklerini duyurdu.

Son olarak da T-Mobile ekibinden Rolf Aldag und Erik Zabel doping itirafında bulundu. Zabel, itirafta bulunan diğer meslektaşlarının aksine hala profesyonel sporcu. Şimdilerde Milram takımı adına yarışlara katılan 38 yaşındaki Zabel, Almanya’nın Bonn kentinde düzenlediği basın toplantısında, göz yaşları arasında “1996 Fransa Bisiklet Turu’nun ilk hafatasında kan dopingi kullandım. Ancak bu bir kerelik bir olaydı“ dedi. Zabel’in iki yol süreyle profesyonel bisiklet yarışlarına katılımı yasaklanması söz konusu.

Zabel de tıpkı Aldag gibi, T-Mobile’ın eski ekip lidedi Jan Ullrich’ten özür diledi. Dünyanın en başarılı bisiklit yarışçıları arasında gösterilen Jan Ullrich ise bu konuda sessizliğini koruyor.

Doping tartışması büyüyor

Alman Telekom şirketi ise bir zamanlar formasını giymiş beş sporcunun doping itiraflarına rağmen, bisiklet yarışlarına sponsorluk yapmaktan vazgeçmeyeceğini ilan etti.

Tartışmalara siyasiler de dahil oldu. Bisiklet yarışlarını naklen yayınlarla milyonlarca izleyiciye ulaştıran Alman devlet televizyonlarının yayınlarını askıya alması yönünde sesler yükseliyor. Federal Meclis’in Basın Yayın Komisyon’nun Başkanı Hür Demokrat Milletvekili Hans-Joachim Otto, en azından doping suçlamaları netliğe kavuşuncaya kadar, bisiklet yarışlarını naklen yayımlayan kamu televizyonlarının bu programlarını askıya almasını önerdi. Otto, doping skandallarının aydınlatılması için siyasetten spor camiasına kadar herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydetti.

Öte yandan doping yaptığı tespit edilen sporculara sadece yarışlardan men edilme değil, hapis cezası da verilmesi tartışılan bir konu.