Dünyanın gözü Brüksel'de
8 Aralık 2011Tüm dünya dikkatini Brüksel'de Euro krizinin masaya yatırılacağı AB devlet ve hükümet başkanları zirvesine çevirmiş durumda.
Zirve öncesi yaptığı açıklamada borç krizine ilişkin yürütülecek müzakereler konusunda uyarıda bulunan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, "Bu akşam başlayacak olan zirve belirleyici bir anlam taşıyor" şeklinde konuştu. Barroso, "Herkesten beklediğim şey, Avrupa için ne yapamayacaklarını değil, ne yapacaklarını söylemeleri. Tüm dünya bize bakıyor" diye sözlerini sürdürdü.
Zirvenin gündeminde ise çetin pazarlıklar yapılmasını gerektiren uzun vadeli planlar bulunuyor. Bunların başında da özellikle küçük Birlik üyelerinin direniş gösterdiği ve Almanya ile Fransa'nın önerisi ile gündeme gelen AB antlaşmalarında değişikliğe gidilmesi önerisi geliyor.
Merkel ve Sarkozy'den çağrı
Zirve öncesi bu konuda acil olarak uzlaşma sağlanması çağrısında bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, "Eğer yarına kadar anlaşma sağlayamazsak ikinci bir şansımız olmayacak" dedi. Sarkozy aynı zamanda "daha fazla dayanışma, daha fazla disiplin ve daha fazla ortak yönetim" talebinde bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de zirve öncesi benzer bir uyarıda bulunarak AB antlaşmalarının değiştirilmesi ve Avrupa kurumlarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti ve krizin kısa sürede çözülemeyeceğine de dikkat çekti.
Merkel'in yanı sıra çok sayıda Avrupalı liderin bir araya geldiği Avrupalı muhazakâr partilerin oluşturduğu Avrupa Halk Partisi'nin Marsilya'daki toplantısında Sarkozy, Avrupa Birliği'ndeki Fransa ve Almanya'nın da öncü rolüne değinerek "Biz daha fazla hakka sahip olmak istemiyoruz, bizim sadece diğer ülkelerden daha fazla yükümlülüğümüz var" şeklinde konuştu.
Görüş ayrılıkları
Ancak Merkel ve Sarkozy'nin önerilerine 27 Birlik ülkesinin de destek vermesi olasılık dahilinde görünmüyor.
İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt şu anda geçerli olan Lizbon Antlaşması'nda değişiklik yapılmasının güç olduğunu savunurken, İngiltere Başbakanı David Cameron da Euro'nun kurtarılması için bulunacak bir çözüme, ancak İngiliz finans piyasasının çıkarlarını olumsuz etkilememesi halinde onay verebileceklerini kaydetti.
IMF planı
Avrupa Birliği Zirvesi'nde gündeme gelecek bir diğer önemli konu da Euro Bölgesi'ndeki boçlanma krizine karşı Uluslararası Para Fonu (IMF) ile işbirliğinin artırılması.
Euro Bölgesi liderleri, devlet iflasları tehdidine karşı yardımların finansmanı için IMF'ye 200 milyar euroluk kaynak aktarılmasını da görüşecek. Bu kaynağın 150 milyar euroluk bölümünün Euro Bölgesi üyesi 17 ülkenin merkez bankaları, geri kalan 50 milyar eurosunun da diğer AB ülkeleri merkez bankaları tarafından üstlenilmesi öngörülüyor.
Ancak bu konuda da uzlaşma sağlanıp sağlanamayacağı belli değil. Zira Almanya'nın şu ana kadar bilinen tutumu bu seçeneğe sıcak bakmadığı yönünde.
© Deutsche Welle Türkçe
dpa/AFP, HK/BK