ABD'de muhafazakârlar için işler pek iyi gitmiyor. Birkaç hafta öncesine kadarki anketlere göre, Kasım ayı başında yapılacak ara seçimlerde Demokratların açık bir yenilgi alacağı kesin gibiydi. Ancak son kamuoyu yoklamaları, oyların yine başa baş duruma geldiğini gösteriyor. Hatta Başkan Joe Biden'ın partisinin her iki mecliste de çoğunluğu elinde tutma ihtimali bile var.
Bunun bir nedeni de Cumhuriyetçilerin içerik açısından oldukça cılız kalmaları. Benzin fiyatları düştü ve hileli seçim yalanı, Pennsylvania eyaletindeki muhafazakârların kalesi Scranton kasabasında Donald Trump'ın yaptığı mitinginde pek taraftar bulmadı. Cumhuriyetçilerin klasik malzemelerinden olan yasa dışı göçe karşı duvar inşası gibi talepler de bayatlamış görünüyor.
Kürtaj konusu artık etkili olmuyor
Aynı durum kürtaj gibi bir başka klasik malzeme için de geçerli. On yıllar boyunca Evanjelik sağ, bu konuda puan toplamayı başarmıştı. Ancak Yüksek Mahkeme'nin ülke çapındaki kürtaj hakları koruma düzenlemelerini bozmasının ardından bu karar şimdi daha çok Cumhuriyetçilerin aleyhine dönmüş görünüyor.
Peki aşırı sağcı Cumhuriyetçilerin elinde, seçmenlerini harekete geçirmek için geriye hangi koz kaldı?
Cevap: LGBTİ+ bireyleri hedef tahtasına koymak.
Bu konuda partililer ağız birliği etmiş görünüyor. Ayrıca bunun, sağ seçmeni etkileyen nadir konulardan biri olduğu da aşikâr. Senatör Ted Cruz'dan Viktor Orban'a ve eski Başkan Donald Trump'a kadar dünyanın dört bir yanındaki sağcı muhafazakârlar, homofobik politikalarla puan toplamaya çalışıyor.
Örneğin Trump, velilerin izni olmadan öğretmenlerin eşcinsellik konusunu derslerde işlemesini yasaklamak istiyor. ABD'nin Florida eyaletinde ise Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato, Mart ayında ilkokullarda cinsel kimlik ve yönelim konularının ele alınmasını yasaklayan bir yasayı kabul etti.
Evanjeliklerin rolü
Cumhuriyetçi Parti uzun zamandır LGBTİ+ karşıtlığını benimsedi ve yönettiği eyaletlerde trans bireylerin haklarını kısıtlamaya yönelik çalışmalar başlattı. Peki bu görüş ve söylemler 2022'de neden hâlâ yaygın olabiliyor?
Dinci sağ, on yıllardır ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin itici gücü konumunda. Uzun süredir LGBTİ+ topluluğunu hedef alıyorlar. Bu konuda özellikle milliyetçi Evanjelikler hayli etkili. Ataerkil yapıları güçlendirmek için erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıklara sürekli vurgu yapıyorlar.
Dindar sağ seçmenler, feminizm ve toplumsal cinsiyet gibi alanlardaki eşitlik talebinin Tanrı'nın koyduğu fıtrat hükümlerini ihlal ettiğini savunuyor. Pew Araştırma Merkezi tarafından yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre, Evanjeliklerin büyük çoğunluğunun, Amerikan toplumunun trans bireyleri kabul etme konusunda çok fazla müsamaha gösterdiğine inanması, bu nedenle şaşırtıcı olmasa gerek.
Trans karşıtı yasa teklifi
Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene'in bir girişimi, dinsel içerikli bu tutumun ne nedenli ileri boyutlara ulaşabileceğini gösteriyor: Komplo teorilerine verdiği destekle bilinen Georgia'lı kadın politikacı, ilk ulusal trans karşıtı yasa teklifini hazırladı.
Tasarı, ülke çapında reşit olmayan trans bireyler için cinsiyet onaylayıcı sağlık hizmetleri verilmesinin suç olarak kabul edilmesini öngörüyor. Ayrıca doktorlar, örneğin ergenlik engelleyici olarak adlandırılan ilaçları reçete etmeleri durumda, 25 yıla kadar hapis cezası alma riskiyle karşı karşıya kalacak.
Bu yasa tasarısının, demokratik olarak kontrol edilen ABD Kongresi'nden geçme şansı yok. Ancak yine de ara seçimlerde Kongre'de çoğunluğu ve 2024'te başkanlığı tekrar kazanmaları halinde, milliyetçi Evanjeliklerin aklından nelerin geçtiği açıkça görülüyor.