Covid-19: Kolay yenilmeyen düşman
27 Ekim 2020Valerie Giesen, Danimarka'da yaşayan 29 yaşında bir genç kadın. Yürüyüşe çıkmıştı, ama kendini nefes nefese bir banka güçlükle atabildi. Oysa koşmamış, adeta ayaklarını sürüyerek yürümüştü. "Bu muhtemelen bugünkü en büyük çabamdı" diyor. Kalbi daha hızlı atıyor ve nefes alışverişi duyulabilir hale geliyor. Oysa bundan sekiz ay önce, bu birkaç yüz metrelik yürüyüşün sözü bile olmazdı. Haftada iki ya da üç kez dansa, bazen tırmanmaya veya havuza giderdi.
Doktorlara göre Valerie Giesen'in durumu, "Resmi olarak iyileşen, ancak sağlıklı olmayanlar" kategorisine giriyor. Zira koronavirüsü yeneli altı aydan fazla bir süre oldu, ancak buna rağmen hala formda değil.
Giesen, Mart ayı sonunda hastalandı. İlk belirtiyi, "Kalbim çok hızlı atıyordu ve göğsümde ağır bir baskı vardı. Kendimi hiç bu kadar hasta hissetmemiştim" sözleriyle tarif ediyor. Neredeyse iki hafta boyunca sürekli yattı. Halsizdi ve akciğerlerinde ağrı vardı. Onun için artık tuvalete gitmek bile bir işkenceye dönüşmüştü.
O zamanlar test yaptıramadı, çünkü test kapasitesi yeterli değildi. Giesen, o anları "Bu Danimarka'daki ilk dalgaydı, hastaneye gitmekten bile korktum" diyerek anlatıyor. Test ancak Haziran ayında yaptırabildi. Sonuca göre koronavirüsü atlatmış ve vücudu SARS-CoV-2'ye karşı antikor geliştirmişti.
Kopenhag'da antropolog olarak çalışan Giesen, koronavirüsü yendikten sonra tamamen iyileştiğini düşünmüş. Hatta yaz tatilinde Danimarka'dan memleketi Berlin'e bisikletle gittiğini anlatırken 400 kilometrelik seyahatinden fotoğrafları dizüstü bilgisayarında gösteriyor.
Ancak Giesen, Ağustos sonunda şikayetlerinin tekrar başladığını anlatıyor. Bir saha araştırması için hazırlık yaparken hastalığı nüksediyor. Sürekli yorgunluk ve akciğerlerdeki basınç yeniden ortaya çıkıyor. "Başımı zar zor kaldırabiliyordum. Sürekli bir ağırlık hissediyordum" diye konuşan Giesen'le sekiz hafta boyunca Kopenhag'daki komşuları ilgilenmiş. Ama daha fazla yük olmak istemediği için geçici olarak Almanya'ya, memleketi Berlin'e dönmüş.
Şu anda durumu daha iyi. Artık dik vaziyette oturabildiğini ve uzun cümleler kurabildiğini söylüyor.
Ön tanı: COVİD sonrası yorgunluk
Valerie Giesen, Berlin'de hastanede çok sayıda teste tabi tutuldu. Kalp muayenesi ve akciğer işlevlerini de kapsayan testlerden anormal bir sonuç çıkmadı. Doktorların teşhisi ise "Covid sonrası yorgunluk sendromu". İlk tıbbi araştırmalara göre bu durumda olanlar, kalıcı yorgunluk, tükenmişlik, sürekli enfeksiyon hissi veya konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlar yaşayabiliyor.
İtalya ve İrlanda'da yapılan küçük çaplı deneylerde de tıbben iyileştiği belirlenen Covid-19 hastalarının önemli bir kısmında birkaç hafta sonra yorgunluk ve nefes darlığı görülebildiği belirlenmişti. Ancak uzmanlar, bu konuda henüz kapsamlı bir araştırmanın yapılabilmesi için erken olduğu görüşünde.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19'u hafif atlatanlarda da semptomların aylar boyunca devam edebileceğini veya bazı belirtilerin yeniden ortaya çıkabileceğine işaret ediyor.
Bu durum, risk grubunda olmayan Valerie Giesen gibi gençler için de geçerli.
Giesen, şimdi destek çorapları giyiyor ve günde birkaç kez kısa sürelerle uyuyor. Bir günlük enerjisini su dolu bir küvete benzetiyor. Ne kadar küçük de olsa her hareketinde küvetten su taşıyor. Onun için dinleme anlamına gelen tıkaç sayesinde suyun boşalmasını önlüyor. Eğer su tamamen boşalırsa enerjisi de bitmiş demektir.
Sanal gruplardan yardım alıyor
Giesen'in mutfağında bir tabakta çeşitli vitaminler ve zerdeçal çayı var. Hemen onların yanında çok sayıda taze meyve ve sebze bulunuyor. Şu sıralar beslenmesine dikkat ediyor. Enfeksiyon önleyici gıdaları tercih ediyor.
Henüz tıp bu konuda kesin çözümler üretemediği için o da başının çaresine bizzat kendisi bakıyor.
Özellikle ABD'de sanal ortamda örgütlenen "Body Politic" adlı kendine yardım grubundan bilgiler alıyor. Birkaç bin üyesi olan anlık mesajlaşma servisi Slack aracılığıyla insanlar Covid-19 ile ilgili deneyimlerinin uzun vadeli sonuçlarını paylaşıyorlar.
Giesen bu gruptaki yazışmaları her gün takip ediyor. Aynı kaderi paylaştığı insanlarla iletişim halinde olmayı, "Rahatlatıcı bir akşam ritüeli. Kendimi daha az yalnız hissediyorum" sözleriyle tanımlayan Giesen, kendi hikayesiyle de başka insanlara Covid-19 hastalığının nelere yol açabileceğini anlatmayı umuyor.
Janina Semenova
©Deutsche Welle Türkçe