1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

CIA ajanından işkence itirafı

Linda Staude12 Aralık 2007

Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın eski bir mensubu televizyona çıkıp yasadışı sorgu yöntemlerini anlattı. Eski ajan, boğulma hissi veren, dayanılmaz ağrılara yol açan işkence yöntemlerinin ayrıntılarını aktardı.

https://p.dw.com/p/CaPW
CIA'nın, işkenceli sorgu kayıtlarını yok ettiği ortaya çıktı.
CIA'nın, işkenceli sorgu kayıtlarını yok ettiği ortaya çıktı.Fotoğraf: AP GraphicsBank

John Kiriakou için susmak bir erdem. Eski CIA ajanı, Usame Bin Ladin'in yakın çevresinden Ebu Zübeyde'nin sorgulanmasında hazır bulunmuş, ancak yıllardır ağzından konuyla ilgili tek kelime çıkmamıştı. CIA'in bazı sorgu videolarını ulusal güvenlik gerekçesiyle imha ettiğini kabul etmesi ve konunun Amerikan kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışmaya açılmasının ardından Kiriakou televizyon kanallarına çıkarak işkence denebilecek sert sorgu yöntemlerinin ayrıntılarını anlattı: "O zamanlar bunu bir işkence yöntemi olarak görmüyordum. Bu insanların bize olan kini, yaşam sevgilerinden daha güçlü. Ama aradan geçen zamanda düşüncelerim değişti. Örneğin Waterboarding diye tanımladığımız yöntemi kullanmamalıyız. Çünkü biz Amerikalıyız ve daha iyi insanlar olmamız gerek."


Waterboarding: Boğulma etkisi

Waterboarding, imha edilen video kasetlerinde kullanıldığı belirtilen sorgu yöntemlerinden biri. Kiriakou yöntemin ayrıntılarını şöyle anlatıyor: "Kişiyi bir masaya yatırıp ayaklarını kafasından biraz daha yükseğe kaldırıyorsunuz. Yüz ve ağız jelatinli kağıt benzeri bir maddeyle kapatılıyor ve su dökülüyor. Ağza su girmiyor ama yine de boğuluyormuş gibi bir etki yaratıyor."

”5 saniye bile dayanılmaz”

Kiriakou, yöntemi tanımak ve etkilerini kestirebilmek için bizzat kendi vücutlarında denediklerini, sadece beş saniyenin bile dayanılmaz olduğunu belirtiyor: "Tüm vücut kasılıyor, kaslar geriliyor. Tam anlamıyla dayanılmaz bir his."

Kiriakou, imha edilen video kasetlerindeki iki teröristten biri olan Ebu Zübeyde'nin sorgulaması sırasında bizzat orada bulunmadığını, ancak arkadaşlarının kendisine Ebu Zübeyde'nin şaşırtıcı bir şekilde 35 saniye dayandığını anlattıklarını söylüyor. Ve Ebu Zübeyde'nin daha sonra çözülerek bilgi vermeye başladığını belirtiyor: "Bir sonraki gün sorgu memuruna, Allah'ın gece rüyasına girdiğini ve kendisine CIA ile işbirliği yapmasının daha iyi olacağını söylediğini anlattı. Bunun kendisiyle birlikte tutuklu bulunan kardeşleri için de daha kolay olacağını söyledi."


Ajanın pişmanlığı

Kiriakou Ebu Zübeyde'nin verdiği bilgilerin insan yaşamlarını kurtardığını ve onlarca yeni terör saldırısını önlediğini düşünüyor. Eski ajan ayrıca en küçük ayrıntısına kadar tüm sorgu yöntemlerinin CIA merkezindeki en üst düzey yetkililerin onayından geçtiğini de belirtiyor. John Kiriakou buna rağmen bu yöntemleri bugün artık kullanmayacağını vurguluyor: "Ebu Zübeyde'de uyguladığımız ve bilgi aldığımız çok kısa dönemde bu yöntemler büyük önem taşıyordu. Güzel değildi, ama önemliydi. Bugün El Kaide'ye karşı savaşta daha iyi bir yerdeyiz ve artık bu yöntemlere gerek olmadığını düşünüyorum."


Silinen sorgu kayıtları

Eski CIA ajanı, sorgu sırasında video kaydı yapıldığından haberleri olmadığını, ancak kayıtların imha edilmesini de doğru bulmadığını belirtiyor. New York Times gazetesi, CIA'in video kasetlerini imha kararını, avukatlarının onayını aldıktan sonra uyguladığını bildirdi. Bu kararla ilgili Adalet Bakanlığı ve CIA İç Teftiş Kurulu'nun soruşturması ise sürüyor.