1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cenevre'de nabız yoklaması

21 Kasım 2013

İyimser başlayan Cenevre'deki nükleer görüşmelerinde yine birçok soru cevapsız kaldı. İran heyeti, ülkelerine duyulan güven eksikliği onarılmadan uzlaşma sağlamanın zor olduğunu belirtti.

https://p.dw.com/p/1AM0J
Fotoğraf: Reuters/Jason Reed

İsviçre'nin Cenevre kentinde, İran'ın nükleer programına yönelik görüşmelerin ikinci gününde, İran heyeti Batı'nın da uzlaşma yolunda taviz vermesi gerektiğini belirtti.

İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Abbas Arakçı kendilerinden çok fazla talepte bulunulmaması gerektiğini belirterek, ülkesine karşı olan güven eksikliğine atıfta bulundu, "Karşılıklı olarak güven kaybı onarılmadığı sürece, yapıcı bir uzlaşmaya varılamaz" dedi. Ülkesinin nükleer programından vereceği tavizlere karşılık, Batılı devletlerin de ödün vermesi gerektiğini belirten Arakçı, son görüşmelerde oynanan oyunun tekrarlanmaması gerektiğine dikkat çekti.

Yetkililer, Fransa'nın 7 ile 9 Kasım arasındaki nükleer görüşmelerde, İran'ın nükleer programına dair ağırlaştırılmış talepler üzerinde ısrar etmiş, görüşmede bu nedenle uzlaşmaya varılamamıştı. Görüşmelerde ayrıca AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’un, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile ön anlaşmanın ayrıntıları üzerine görüştüğü bildiriliyor.

İran heyetindeki temsilciler, görüşmelerin oldukça hassas bir döneminde olduklarını ve çıkacak sonucun beklenmesi gerektiğini belirttiler. İranlı temsilciler, anlaşma metninde, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde bulunabileceğinin açıkça yazılması ve bu faaliyetin tanınması gerektiğini ifade ettiler.

Uzlaşmanın önündeki engeller

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, İran'ın nükleer programına ilişkin talepleri içeren metnin, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya tarafından kabul edildiğini kaydetti. Buna göre İran'ın, nükleer tesislerini uluslararası uzmanların denetimine açması, uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirme çalışmalarına son vermesi, yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarını düşürmesi ve Arak reaktörünün inşasının durdurulması talep ediliyor.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Moskova temasları sırasında Musevi cemaati temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada, var olduğu sürece, İran'ın nükleer silah yapmasına engel olacağını ifade etti. İsrail'i tüm dünya için tehlike olarak gösteren İran'ın ruhanî lider Ayetullah Ali Hamaney'in sözlerini eleştiren Netanyahu, "Söz veriyorum, İran nükleer bomba sahibi olmayacak" dedi.

5+1 Grubu ve İranlı yetkililer arasında Cenevre'de yürütülen görüşmelerin odağında, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri yer alıyor. Enerji hammaddesi olarak kullanılan uranyum yüksek oranlarda zenginleştirilerek nükleer silah yapımında da kullanılabiliyor. İran, Batılı devyetlerle İsrail'in nükleer silah yapıldığına dair iddialarını ret ederek, her ülkenin sivil amaçlı nükleer faaliyetlerde bulunmaya hakkı olduğunu savunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

(DW/AFPD/dpa) Derleyen: Gezal Acer

Editör: Ahmet Günaltay