1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cem Özdemir: Yeni, demokratik bir anayasa bekliyoruz

1 Haziran 2011

Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Türkiye'de 12 Haziran'da yapılacak seçimler sonrasında iktidar ve muhalefetten, toplumsal uzlaşmaya dayanan, demokratik yeni bir anayasa beklediklerini söyledi.

https://p.dw.com/p/11Ruf
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem ÖzdemirFotoğraf: BÜNDNIS 90/DIE GRÜNEN.

Türkiye, 12 Haziran’da yapılacak genel seçimlere odaklandı. Türkiye’deki seçimler, Almanya’da da ilgiyle takip ediliyor. Berlin merkezli Alman Dış Politika Derneği ile Berlin ve Brüksel’in yanı sıra İstanbul’da da merkezi bulunan Avrupa İstikrar Girişimi tarafından "Seçimler Öncesinde Türkiye" başlığını taşıyan panelde de seçimler ve seçim süreci sonrasındaki beklentiler tartışıldı. Panele katılan Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Türkiye’de seçimler sonrasında kurulacak yeni hükümetin, öncelikle anayasa değişikliği üzerinde çalışması gerektiğini dile getirdi.

"Herkes için demokrasi"

Türkiye’de 12 Haziran’da yapılacak seçimler sonrasında anayasa değişikliği tartışmalarının alevlenmesi bekleniyor. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir panel sonrasında Deutsche Welle Türkçe Servisi'ne yaptığı açıklamada, Türkiye’nin acilen yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirtti. Özdemir’e göre bu anayasanın toplumsal bir uzlaşma sonucu hazırlanması gerekiyor. Özdemir, yeni anayasanın nasıl olması gerektiği konusunda şunları söyledi:

”Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri, demokrasiyi herkes kendisi için istiyor. Bana göre demokrat olmanın ana şartlarından bir tanesi benim gibi olmayanların haklarını da savunmak. Yani ben başörtülü değilsem, başörtülünün de haklarını savunmalıyım. Başörtülüysem, mini eteklililerin de haklarını savunmalıyım. Aleviysem, Alevi olmayanların haklarını savunmalıyım. Sunni kesimdensem, Alevilerin haklarını savunmalıyım. Böyle bir anayasa, Türkiye’deki tüm insanları kucaklayabilir ve Türkiye’nin de önünü açar.”

Anayasanın hazırlanma yöntemi

Türkiye Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Osman Can da Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Yeni bir anayasa yapılmadan Türkiye’de demokrasiye tam anlamıyla ulaşmanın mümkün olamayacağını belirten Can’a göre, anayasanın içeriğinden önce, hazırlanma yöntemi önem taşıyor. Bunun için de toplumun farklı kesimlerinin taleplerini dikkate alan bir anayasanın hazırlanması, bu anayasanın uzmanlar tarafından incelendikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve ardından halkın onayına sunulması gerekiyor.

Can, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Bunu böyle yaptığınız zaman, bu süreç Türkiye’deki temel hak ve özgürlükleri önemli ölçülerde garanti altına alabilecek bir süreçtir. Ve bu süreç aynı zamanda Türkiye’deki yüz yıllık ittihatçı ve darbeci diyelim geleneğe son verebilecek bir süreç. Bunu yapmadığınız zaman, sadece parlamento içi, partiler arası pazarlıklarla bir anayasa kotarılır ki, bu anayasa Türkiye için doğru olmaz. Yani toplumsal katılıma dayalı bir anayasa yaptığınız zaman bu anayasa toplumun bütün kesimlerinin anayasası olacak, çünkü toplumun bütün kesitlerini kendini orada bulacak, dışlanmamış olacaktır.”

Yeni anayasa sorunlara çözüm

Avrupa İstikrar Girişimi Başkanı Gerald Knaus, Türkiye’de son yıllarda atılan olumlu adımların seçimler sonrasında devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. Bu çerçevede Knaus’a göre, Türkiye’deki siyaset-ordu ilişkisinin Avrupa standartlarına getirilmesi, ifade özgürlüğünün yasal düzenlemelerle garanti altına alınması, azınlıkların ve özellikle de Kürtlerin taleplerine yanıt verecek demokratik bir diyaloğun kurulması gerekiyor. Knaus, yeni bir anayasanın bu sorunların çözümüne büyük katkı sağlayacağına işaret etti: ”Yeni anayasa için kilit kavramlardan biri anayasanın bakış açısı. Yani devlet artık kutsal sayılmamalı, devlet vatandaşlara hizmet eden bir araç olarak görülmeli. Ve bu bütün alanları kapsamalı. Böyle bir anayasanın yapılması devrim olurdu. Kanımca bu çok da zor değil, çünkü Türk toplumu artık buna hazır. Türk toplumu geçmişe kıyasla daha açık, kendine daha çok güveniyor ve daha çoğulcu. Böyle bir toplum, vatandaşları bağımsız olarak gören bir anayasayı hak ediyor.”

Seçim tahminleri

Yapılan kamuoyu yoklamaları Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimlerden birinci çıkacağını gösteriyor. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Özdemir, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belki anayasa değişikliği için yeterli çoğunluğa sahip olabileceğini, ancak bunun ülke açısından bazı soruları da beraberinde getirebileceğine dikkat çekti. Özdemir, şunları kaydetti:

”Tabii ki üç dönem iktidarda olmak hatta belki de anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluğu elde etmek hükümet açısından fırsat, ama ülke açısından bir takım soru işaretleri yaratabilir. Şöyle yaratabilir, uzun süre bir ülkeyi yönetmek despotizme davet edebilir. Dolayısıyla güçlü bir muhalefet, bağımsız bir basın, güçlü bir sivil toplum ve onun ötesinde Avrupa Birliği’ne dayalı bir Türkiye bence çok önemli. Bu AK Parti için de önemli. Keşke Türkiye’de bundan sonraki yarış, kim daha fazla demokrasi istiyor çerçevesinde olsa. Bunun için CHP’deki reform sürecinin de devam etmesi çok önemli.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Murat Çelikkafa