Cebit: Bulut faksa karşı
14 Mart 2016Dünyanın en büyük bilgisayar fuarı iken zamanla bilgi teknolojilerindeki yeniliklerin buluşma noktası haline gelen Almanya'nın Hannover kentindeki CeBit fuarı ilk kez bundan 30 yıl önce ziyarete açılmıştı. CeBit çok değişti. Bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler ve video oyunları artık Las Vegas, Barcelona ve Berlin'deki fuarlarda tanıtılıyor.
Ekonomik faaliyetlerin dijitalleştirilmesi üzerinde yoğunlaşan CeBit tamamen işletmelere ve uzman ziyaretçilere hitap ediyor. 70 ülkeden 3 300 şirketin katıldığı bu yılki fuarın partner ülkesi İsviçre'den de çok sayıdaki kuruluş dijital ürün ve hizmetlerini tanıtmak için Hannover'e geldi. "Dijitalleşmenin avantajlarından yararlanmak ve başarı vadeden faaliyet alanları geliştirmek" bu yılki fuarın sloganı.
CeBit'te bunun çeşitli örneklerini görmek mümkün. Enformasyon ve telekomünikasyon hizmetleri danışmanlık şirketi IBM, akıllı telefonlara amaların markette alışveriş yapmasını kolaylaştıran bir aplikasyon geliştirmiş. Müşteri ne aradığını söylüyor ve elindeki telefonu onu konuşarak aradığı ürünün bulunduğu tezgaha yönlendiriyor.
‘Bulutsuz' olmuyor
Bu aplikasyon, ‘bulut bellek' bazındaki uygulamaların amacını gözler önüne seriyor. Muazzam veri birikimi yeni bir yararlı uygulamaya dönüştürülüyor. Alman yazılım şirketi SAP bu yöntemi futbol stadyumlarına taşımış. Tribünlerdeki koltukları bireyselleştiren bu uygulama sayesinde oturduğu yerden yiyecek, içecek ısmarlamak ya da koltuğu ekstra ücret karşılığında ısıtmak mümkün olacak. Bütün veriler, tribünlerdeki boş yerleri hesaplayan ‘stat yönetimine' aktarılıyor ve karşılaşmadan önce ve sonra seyirci hareketleri hesaplanıp oto trafiği yoğunluğa göre yönlendirilebiliyor.
SAP'nin bu sistemi henüz kapsamlı uygulama aşamasında değil ama bazı bölümleri Münih'ih Aliianz Arena adlı stadyumunda deneniyor. Konsept tutarsa SAP için önemli bir gelir kapısı açılmış olacak. Uygulamanın bilet fiyatlarına nasıl yansıyacağı ise ayrı bir konu.
Amerikan çip imalatçısı Intel algılayıcı şebekelerini, akıllı telefonları ve bulut bellek hizmetlerini birbirine bağlayarak, şarap bağları için oldukça ilginç sistem geliştirmiş. Asma dalları fotovoltaik yöntemiyle çalışan bir merkez tarafından sürekli denetleniyor ve ısı, rutubet, suyun sertlik derecesiyle topraktaki besleyici çeşitleri algılayıcılar tarafından analiz edilip bağcının akıllı telefonuna gönderiliyor. Böylece bağa uğramadan üzümün nasıl geliştiğini denetlemek mümkün oluyor.
Yüz ifadesinden kahve çeşidini tanıyan makine
Bir Alman – İsviçre ortaklığı olan Digitalstrom, Amerikan Microsoft şirketiyle birlikte özel hayatı daha konforlu hale getirmek için bir dijital hizmet geliştirmiş. Örneğin televizyon açılınca, ışıklandırma otomatikman ortama uyduruluyor ve jaluziler kendiliğinden kapanıyor. Akıllı kahve makinesi de ev sahibinin yüz ifadesinden ne çeşit kahve istediğini anlayabiliyor. Bu gibi uygulamaların zayıf noktası, bulut bellek üzerinden çalıştığı için veri güvenliği açısından bazı mahzurlar doğurması.
Orta vadede bilgi işlemlerinin dünyanın çeşitli bölgelerindeki muazzam işlemciler (cloud) tarafından yapılması kaçınılmaz olacak. Orta ölçekli Alman şirketlerinin temsilcileri sanayi casusluğunda kullanılabileceği için bu gelişmeyi kuşkuyla izliyorlar.
Almanlar fazla mı tutucu?
Alman şirketlerinin dijitalleşmeyi uzaktan izlediğini belirten yetkililer çoğu şirketin bilişim ağlarının çökme ihtimaline karşı acil durum planı geliştirmediğini ve dijitalleşme için uzman eleman çalıştırmadığını söylüyorlar. Şirketlerin yüzde 79'u haberleşmeyi faksla yapıyor. Müşteri ve tedarikçi bağlantılarında sosyal medyayı kullananların oranı yüzde 15'i geçmiyor.
Dijitalleşmenin yarattığı fırsatlar ve riskleri hakkında şirketleri bilgilendirmek için CeBit fuarında çeşitli konferans ve sempozyumlar düzenleniyor. Veri güvenliğinden sınai üretime kadar çeşitli konuları kaplayan 2 000'in üzerinde toplantı yapılacak olması, CeBit'i diğer fuarlardan ayıran en önemli özellik. CeBit artık fuar olduğu kadar dev bir konferans haline de geldi.
© Deutsche Welle Türkçe
Andreas Becker