060510 Biden Brüssel
6 Mayıs 2010Avrupalı parlamenterlerin Avrupa'ya gelmesini bekledikleri kişi aslında ABD Başkanı Barack Obama'ydı. Obama'nın İspanya'da planlanan zirveye katılımını iptal etmesi, Avrupalılarda biraz hayal kırıklığı yarattı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, Biden'ın ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirse de eleştiriden de kaçınmadı. Buzek şöyle konuştu:
"Başkan Ronald Reagan 8 Mayıs 1985'de parlamentomuza hitap etmişti. Bu bir Amerikan başkanının, Avrupa halklarının demokratik seçimiyle iş başına gelen vekillerin önüne çıkarak yaptığı ilk ve son konuşmaydı. Sayın Başkan Yardımcısı, buraya gelişiniz kıtalarımız arasındaki diyalogun en üst düzeyde tazelenmesi açısından bir sembol niteliği taşıyor."
"Güçlü bir Avrupa istiyoruz"
Bush yönetimi sırasında özellikle de Irak savaşı konusunda Atlantik'in iki yakası arasında yaşanan gerginlik, Obama'nın göreve gelmesiyle yerini yeni bir başlangıca bıraktı. Başkan Yardımcısı Biden, Obama yönetiminin 'yeni başlangıç' politikasını bir kez daha tasdik ederek, güçlü bir AB istediklerini, Avrupa'nın, ABD'nin refahı ve güvenliği açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Ancak Kopenhag İklim Zirvesi'nden sonuç alınamaması ve Obama'nın AB liderleriyle İspanya'da düzenlenecek zirveye, önümüzdeki aylarda iç politikayla ilgili meselelere yoğunlaşacağı gerekçesiyle katılamayacağını açıklaması, AB ile ABD arasındaki ilişkilerde soğuk bir hava yaratmıştı.
'Yunanistan'a yardımları destekleyeceğiz'
Biden Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada güncel sorunlar ve tartışmalı konulara da değindi. Amerikan Başkan Yardımcısı Yunanistan'da yaşanan krizle ilgili şunları kaydetti: "Yunanistan için AB'nin Uluslararası Para Fonu'yla birlikte hazırladığı acil yardım paketini destekliyoruz. Yunanistan'ın kurtarılması konusundaki çabaları gerek doğrudan, gerekse IMF üzerinden destekleyeceğiz."
İran kaynaklı nükleer tehdide de dikkat çeken Biden, gelişmiş devletlerin sahip oldukları nükleer silahları azaltma yoluna gittiklerini belirtti. Başkan Yardımcısı, süpergüçler arasında bir nükleer savaş ihtimali giderek düşerken, dünyanın siyasi gerginlik yaşanan başka bir bölgesinin nükleer silahlanma yoluna gitmesinin tam bir ironi olduğunu kaydetti. Biden, İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na uymamakta diretmesi halinde, yaptırımların sertleştirileceğini belirtti.
Özel verilerin korunması
Biden konuşmasında, Avrupa'da hararetli tartışmalar yaratan SWIFT konusuna da geniş yer verdi. Amerikan yönetimi, uluslararası mali hizmetler şirketi SWIFT'in, AB ülkelerinden üçüncü ülkelere yapılan havalelerle ilgili verileri Amerikan makamlarına aktarmasını istiyor. AB ile müzakereler sürse de gerek siyaset gerekse kamuoyunda özel verilerin korunması ile ilgili ciddi endişeler var.
Avrupa Parlamentosu üyeleri de Biden'in ziyareti öncesinde Avrupa'daki veri standartlarının korunması ve ABD ile toplu veri paylaşımından kaçınılması yönünde görüş bildirmişti. Biden, "Çekincelerinizi anlayışla karşılıyoruz. Ancak kişisel bilgilerin gizliliğini göz önünde bulunduracak bir SWIFT anlaşması üzerinde uzlaşma sağlayabileceğimizden eminim" açıklamasını yaptı. Biden anlaşma sağlanamadığı sürece yeni bir terör saldırısı yaşanması riskinin arttığını vurguladı.
Amerikan terörle mücadele makamları, 2009 yılına kadar SWIFT şirketinin verilerine ABD'de bulunan bir işlem merkezi üzerinden erişebiliyor ve kimin nereye ne kadar havale yaptığını kontrol edebiliyordu. Belçika merkezli şirketin Avrupa bankalarından yapılan havaleleri Avrupa'daki işlem merkezleri üzerinden aktarmaya başlaması üzerine Amerikan makamlarının AB'nin iznini alması gerekiyor.
Parlamento'daki konuşması öncesinde NATO Genel Sekreteri Anders Rasmussen ile de görüşen Biden, Cuma günü AB dönem başkanı İspanya'ya geçecek.
© Deutsche Welle Türkçe
Christoph Hasselbach / Çeviri: Banu Ertek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu