"Belgrad'da zihniyet değişir mi?"

Amerikalılar bastırıyor, Ruslar frenliyor, Avrupalılar da bölünmüş olduklarından arada sıkışıyorlar. Kosova’nın bağımsızlığı, önümüzdeki haftanın yarıyıl zirvesinde ele alınması öngörülen en el yakıcı konular arasında yer alıyor.

20’den fazla Avrupa Birliği üyesi, BM özel temsilcisi Martti Ahtisaari tarafından yapılan ve şeklen Sırbistan’a bağlı olup bir milyon 900 binlik bir nüfusu barındıran Kosova’nın egemenliğe kavuşturulması şeklindeki öneriyi destekliyor. 1999 yılından bu yana BM’in yönettiği Kosova’nın bağımsızlığına karşı olan devletler ise kendi topraklarındaki bağımsızlık heveslisi azınlıklardan çekiniyorlar. Bu nedenle de birlik üyeleri ortak tavır alamıyorlar.

AB Konsey Dönem Başkanı Almanya Başbakanı Angela Merkel sorunun bir an önce çözüme kavuşyturulması gerektiğini söylerken Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy altı aylık yeni bir müzakere turuna ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Savaş suçlularını yakalayıp Lahey’e teslim etmediği gerekçesiyle ortaklık görüşmelerini askıya alan Birlik Komisyonu da Sırbistan’ı yumuşatabilmek için görüşmelere yeniden start veriyor. Oysa en çok arananların başında gelen Ratko Mladiç hala ele geçirilmiş değil. AB böylelikle daha önceki kararlarını bir kenara itiyor ve Belgrad’daki zihniyetin değişeceği umuduna sarılıyor.

ABD Başkanı George W. Bush, Balkan turu sırasında Sırbistan’a Kosova’nın bağımsızlığı karşılığında NATO üyeliğini önerecek kadar ileri gitti. Kosova Arnavutları bağımsızlık arayışında en çok ABD’ye güveniyor ve tek taraflı bağımsızlık ilanından söz ediyorlar. Böyle bir adım AB bünyesindeki çatlakları açığa çıkartır. Ve AB, Kosova devletinin kuruluşu için yaptığı yardım vaatlerini yerine getiremez.