1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Murat Çelikkafa, Değer Akal27 Aralık 2007

27.12.2007 tarihli gazetelerde Türkiye'nin Kuzey Irak operasyonu, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasındaki diyalog, Almanya'da şiddet olaylarına karışan yabancılar ve çocuk pornografisiyle mücadele öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/Cgcw

27 Aralık 2007 tarihli gazetelerde birbirinden farklı iç ve dış konulara yerveriliyor. Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelik operasyonları, Müslümanlar ile Hristkiyanlar arasındaki diyalog, Almanya'da şiddet olaylarına karışan yabancıların sınırdışı edilmesine yönelik tartışmalar ve çocukların aile içi şiddet ve cinsel istismardan korunması, öne çıkan konular arasında.

İlk olarak Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK mevzilerine yönelik devam eden hava harekâtına ilişkin bir yorum aktarıyoruz. Luxemburger Wort gazetesi konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:

”Türkiye, toprak bütünlüğünden endişe ediyor. Cumhuiyetin, Kemal Atatürk tarafından kuruluşundan bu yana Ankara’da gücü elinde tutanlar ayrılıkçı hedefleri kökünden kazımak istedi. Ankara, 2003 yılına kadar Türkiyeli Kürtlerin özerklik taleplerini terör eylemleri olarak göstermekte zorlanmadı. Ancak Saddam Yönetimi’nin devrilmesi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başlaması nedeniyle konjonktür değişti. Ankaralı generaller de çok iyi biliyor ki, Kürt sorunu 1923 yılından bu yana bugünkü kadar dışa açık olmadı.”

Noel tatili öncesinde ve sırasında Alman polisinin çocuk pornografisine yönelik başlattığı ve 12 binden fazla sanığı kapsayan operasyonla son zamanlarda aile içi şiddete kurban giden çocuklarla ilgili tartışmalar Alman basınında en fazla ele alınan konuların başında geliyor. Nürnberger Nachrichten'den bir alınıtı aktarıyoruz:

"Noel'de iki çocuğunu öldüren anne ve çocuk pornografisine karşı yürütülen operasyonla ilgili haberler manşetlere taşındı. Çocuk istismarının bu denli aşağlık bir hale dönüşmesi, aynı zamanda tüketim toplumunda insanların da bir 'mal' olarak görüldüğünün kanıtı. Öyle görünüyor ki failler sözkonusu eylemleri yaparken en ufak bir vicdan azabı dahi çekmiyor."

Çocuk pornografisi konusu Hamburger Abendblatt'ın da yorum sütunlarına yansıyor:

"Çocuk pornografisi sadece masum ve korunmaya muhtaç çocukların akılalmaz bir şekilde maddi ve manevi işkence görmesiyle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda bundan maddi çıkar sağlayan insanların son derece büyük meblağlar kazanmasına da vesile oluyor. Bu iğrenç görüntülerin müşteriye ulaştırılmasında en güzel yol ise internet. Gerek uzman eleman gerekse teknik donamın bakımından yetersiz kalan polislerin ise bunu engellemek ve failleri yakalamak için âdeta samanlıkta iğne araması gerekiyor. Çocuk pornografisine indirilen son büyük darbe, inşallah çalışmaların azimli bir şekilde sürdürülmesi için gerekli motivasyonu sağlamıştır."

Münih'te biri Türk diğeri Yunanlı iki gencin metroda sigara içmemeleri yönünde kendilerini uyaran yaşlı bir adamı döverek komaya sokmasıyla şiddet olaylarına karışan yabancılara karşı sert önlemler alınmasına dair tartışmalar alevlendi. Münih'te yayımlanan Abendzeitung'un konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Bavyera eyaletinin içişleri bakanı Joachim Herrmann, suç işleyen gençlere daha ağır cezalar verilmesi ve yabancı kökenli suçluların derhal sınırdışı edilmesini istiyor. Bu sözlerle bakan, ne kadar kararlı olduğunu göstermeye çalışıyor. Ancak bu aynı zamanda önemli bir zaafın da göstergesi değil mi? Neden potansiyel suçlularla kimse daha önce ilgilenmiyor? Seri halde suç işleyenler öyle bir gecede ortaya çıkmıyor! Sorunlu bir çocukluk döneminden hapishaneye ve nihayetinde sınır dışı edilmeye kadar uzanan uzun bir süreç sözkonusu. Bugün 20 yaşında olan bir zamanların suç makinası 'Mehmet' kod adlı Muhlis Arı'ya verilen tek yön uçak bileti, Alman politikacıların suçlulara yönelik bugüne kadar yaptıkları tek icraat. Bu belki olayların derinlemesine ele alınmasından çok daha ucuza mâlolan bir yöntem, ancak sorunları çözdüğü de pek söylenemez."

Son olarak Düsseldorf'ta çıkan Rheinische Post gazetesinden bir yorum aktarmak istiyoruz. Müslümanların, Hristiyanların Noel yortusu dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınlamasını yorumlayan gazete, bunun dinler arası diyalog sürecinin geliştirilmesi açısından hayli önemli bir adım olduğunu vurguluyor:

”138 İslam âliminin, Noel’de Hristiyan dünyası için yayınladığı mesajı çok olumlu bir sinyal. İslam ile diyalog arayışında olan ve bu diyaloğu derinleştirmek isteyenlere cesaret veriyor. Bu sadece Hristiyanlıkla uzlaşı mesajı niteliği taşımıyor. Aynı zamanda 'cihad' çağrısında bulunan radikal ve hoşgörüsüz olan insanları baskı altına alıyor ve dışlıyor. Ancak insan hayatının kutsallığına vurgu yapan İslam âlimlerinin, terörü körükleyenlerin zayıflatılması için daha çok çaba göstermesi gerekiyor. Öte yandan Papa 16’ıncı Benedikt’in de önerdiği gibi Hristiyanların da diyaloğa açık olmasının gerekliliği de unutulmamalı.”