Aşırı betonlaşma sıcaklığı da artırıyor
14 Eylül 2015Kuraklık bu yaz Avrupa'yı vurdu. Kıtanın bazı bölümleri en uzun ve en aşırı sıcaklık dalgalarına maruz kaldı. Avusturya'nın başkenti Viyana'da sıcaklıklar yaz ortalamalarının üstündeydi ve haftalarca öyle kaldı. Bu yaz kentte sıcaklık çoğunlukla 35 derecenin üzerindeydi. Aynı şekilde geceler de aşırı sıcaktı ve acil servis aramaları yüzde 20 arttı.
Çevresel sağlık uzmanı Hans-Peter Hutter özellikle sıcak günlerde, ozon için tavsiye edilen halk sağlığı limitinin büyük oranda aşıldığını kaydetti. Hutter, “Sadece alerjisi ya da diğer özel sorunları olan kişiler acı çekmedi. Bu akut süreçlerde ne yazık ki insanların öldüğünü biliyoruz” dedi.
Diğer pek çok kent gibi Viyana, çevredeki bölgelerden daha sıcak. Nedeni ise insan tarafından doğanın değiştirilmesi, toprağın ısıyı emen asfalt ve betonla kaplanması. Bu durum 200 yıl önce tespit edilmişti ancak küresel ısınma ve sanayileşme bu olguyu daha da uç hale getiriyor.
İnşaat ve planlama uzmanı Christian Härtel, "Kentin yoğun bir şekilde inşa edilmiş bölgeleri diğer alanlarla kıyasla 4, 5 ve hatta 10 dereceye kadar daha sıcak oluyor” şeklinde konuştu.
Daha fazla yeşil çatı, daha az klima
Öte yandan temiz hava ve rüzgâr da kentler içinde özgürce hareket edemiyor. Renkler ve materyaller de önemli bir rol oynuyor. Örneğin koyu yüzeyler açık renkli bölgelerden daha fazla ısı tutuyor.
Härtel çalıştığı binanın çatı katında iki farklı çatı tipine işaret ediyor: “Biri çimentoyla kaplı çatı. Güneş parladığında çok sıcak oluyor. Diğer tarafta ise farklı bitkilerin olduğu renkli bir bahçe var. Orada nane, adaçayı ve Çin sarımsağı görüyorum. Sulu bir yüzey ve teraslanmış bir alan var. Bu kent içinde bir bahçe.”
Viyana Belediyesi çatılarda daha fazla bu tür yeşil alanlar görmek istiyor. Härtel, küresel ısı arttıkça kentleri serin tutmak için gerekli doğal metotların daha da önemli hale geldiğini söylüyor. Aksi halde yapay yöntemlerin olumsuz bir etki yaratabileceğini kaydediyor.
İmparatorluktan miras
Viyana'nın imparatorluk geçmişi, pek çok park ve açık alan miras bıraktı. Geçmişte bu alanlara sadece kraliyet ailesi girebiliyordu ama artık bu yerler tüm kent sakinleri için aşırı sıcaklarda serinlemek için gidebilecekleri bir sığınak gibi.
İklim yönetimi konusunda araştırmalar yapan Mia Landauer, "Viyana imparatorluk dönemlerinden dolayı şanslı çünkü bu yerler korundu” dedi.
Kent ayrıca, kuzeydeki Viyana Ormanları'nca çevreleniyor. Landauer, “Viyana Ormanları'nı kaybedebilirdik ancak Viyana'nın tarihi nedeniyle, kentte bu kadar yeşil alan olmasının önemli olduğu fark edildi” ifadelerini kullandı.
Diğer pek çok kentte olduğu gibi Viyana'nın nüfusu da hızla artıyor. Göç ve kırsal bölgelerdeki işsizlik bunun başlıca nedenlerinden. Peki, nüfus arttıkça kent daha da mı sıcak olacak? Landauer, “Böyle olacak diye bir şey yok ancak iklim değişikliği nedeniyle baskı var tabii ki” diyor.
Cep parkların bir çözüm sunacağını vurgulayan Landauer “Bunlar tıpkı diğer parklar gibi ancak daha küçük boyutta” diyor.
Yoğun kentsel bölgelerde küçük parkların kentsel ısı adası etkisini azaltabileceği görüldü. Landauer, bu küçük yeşil alanların aynı zamanda suyu emerek selleri azaltacağını kaydediyor. Yaşam kalitesini artırması ve kent sakinlerinin bu parklara giderek güzel vakit geçirmeleri gibi faydalarından ise bahsetmeye gerek yok.
Yağmur suyunu depolama projesi
Yeni binalar yeşil duvar ve çatılarla dizayn edilebilir ancak kentin eski bölgelerinde ısıyı düşürmek daha zor. Viyana'nın beşinci bölgesinde çoğu bina en az 100 yaşında ve buralarda çok az park var. Ancak yeni bir sistem sayesinde, yağmur suyunu bu yoğun kentsel çevreyi serinletmek amacıyla kullanmak mümkün. Härtner, belediyenin sokaklara düşen yağmur suyunu nasıl toplamayı düşündüğünü şöyle açıklıyor: “Suyun kanalizasyona akmasına izin vermek yerine, onu depolayıp buharlaşmasını sağlayacağız.”
Parkları su depolama bölgeleri olarak kullanmak da mümkün. Suyu geçici bir havuza yönlendirip kent havasını serinletmesi için suyun yavaşça buharlaşması sağlanabiliyor.
Viyana, kentsel ısı adası ektisiyle mücadele stratejisini bu sonbaharda açıklayacak. Yağmur suyunun yakalanması, depolanması ve buharlaşmasını sağlamanın yanı sıra, yeni binaların daha fazla yeşil alana sahip olması ve apartman çatılarında bitki yetiştirilmesi gibi önlemler gündemde. Bu yaz yaşanan aşırı sıcaklıklar sonrası bu planların kabul göreceğinden şüphe duyulmuyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Kerry Skyring