1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa'nın 'devrim' özlemi

3 Şubat 2011

Arap ülkelerinde patlak veren toplumsal muhalefet, Batılı ülkelerin izlediği politikaları da etkiliyor. "Avrupa’nın son diktatörlüğü" olarak anılan Belarus’ta muhalefete güçlü destek verilmesi kararlaştırıldı.

https://p.dw.com/p/109jh
Fotoğraf: AP
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw SikorskiFotoğraf: picture-alliance/dpa

Polonya farklı bir donörler konferansına evsahipliği yaptı. Donörler konferansları genelde belirli hükümetlere yapılacak yardımlar için düzenleniyor. Bu sefer ise bir ülkenin antidemokratik devlet başkanı ve güvenlik güçlerinin baskısı karşısında muhalefetin nasıl güçlendirileceği sorusuna yanıt aramak için düzenlendi. Söz ettiğimiz ülke Belarus. Aralık ayında yapılan tartışmalı seçimlerle yeniden göreve gelen Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko’nun, protestocuları tutuklaması uluslararası toplumun tepkisine yol açmış ve AB ile ABD bir dizi yaptırım kararı almıştı. Varşova’da düzenlenen ve 40’ı aşkın ülkenin katıldığı konferansta Belarus sivil toplumuna verilmek üzere yaklaşık 87 milyon euroluk uluslararası destek karara bağlandı.

Ne kadar yardım toplandı?

Uluslararası toplumun Belarus’taki demokratik güçleri desteklemek için düzenlediği donörler konferansı yardım gecelerini anımsattı. AB Komisyonu 15 milyon 600 bin, Polonya 10 milyon, Almanya 6 milyon 600 bin, ABD ise 4 milyon euro mali yardım yapacağını açıkladı. Dakikalar geçtikçe hızla artan yardım taahhütleri sonunda yaklaşık 87 milyon euroyu buldu.

Bu paralar, insan hakları örgütlerine, bağımsız basın kuruluşlarına ve öğrencilere verilecek. Ancak İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Varşova'dan verilen mesajın paradan çok daha fazlasını ifade ettiğine dikkat çekti: “Belarus'a verdiğimiz mesaj sadece Belarus'a değil. Komşuları ile birlikte tüm Avrupa için duruşumu ve buna verdiğimiz önemi ortaya koyuyor.”

"Belarus halkı Lukaşenko’yu gönderecek"

Mesajın içeriğini açan Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise “Söz konusu olan Avrupa'nın kimliğidir” dedi. Sikorski, Tunus ve Mısır gibi Arap ülkelerindeki gelişmeleri anımsattı ve "Belarus halkı da Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko'yu gönderecek" dedi. Hatta Sikorski Lukaşenko'ya hitaben, "Er geç ülkenden kaçmak zorunda kalacaksın, halkının kovalaması sonrasında bir başka ülkeden sığınma talep edeceksin" diye seslendi. Sikorski sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rejimin, bazı muhaliflere karşı sert tutumunu hafifletmiş olsa da baskısı sürüyor. Cezaevinde tutulanlar var ve sivil topluma baskı uygulanmaya devam ediliyor. Tutukluların serbest bırakılmasını ve rehabilite edilmelerini bekliyoruz.”

Öğrencilere burs fırsatları

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin Doğu Avrupa Özel Temsilcisi Patricia Flor da Almanya'nın taahhüt ettiği 6 milyon 600 bin euroyla demokrasi projelerinin destekleneceğini, öğrencilere burs fırsatları sunulacağını ve gazetecilerin eğitimine ağırlık verileceğini açıkladı. Alman yetkili Flor, önem verdikleri noktanın altını çizdi:

“Almanya yaptırım uyguluyor, ilgili yetkililere vize sınırlaması ve mal varlıklarının dondurulmasına destek verdi. Ancak aynı zamanda Belarus'taki sivil toplumu desteklemek istiyoruz. Yaptırımlardan Belarus halkı değil sorumlular zarar görmeli.”

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt
İsveç Dışişleri Bakanı Carl BildtFotoğraf: AP

© Deutsche Welle Türkçe

Ludger Kazmierczak / Çeviren: Değer Akal

Editör: Hülya Köylü