1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa’dan İmralı’ya onay

9 Temmuz 2010

Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 1999 yılından bu yana İmralı adasında tutulan Abdullah Öcalan’ın yeni cezaevi koşullarının Avrupa standartlarına uygun hale geldiğini duyurdu.

https://p.dw.com/p/OEuj
Fotoğraf: DW

CPT’nin Strasbourg’daki merkezi tarafından bugün yayımlanan bir raporda, resmi adı “İmralı F-tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu” olan cezaevinde gerçekleştirilen son değişikliklerin Avrupa standartlarıyla uyumlu olduğu bildirildi. CPT, bu tespitle birlikte Öcalan’ın cezaevi koşulları hakkında uluslar arası kamuoyuna açıklama yapmaktan vazgeçtiğini bildirdi. CPT’nin, tüm Avrupa Konseyi üyesi devletlerin taraf olduğu Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesi temelinde, kendisiyle “işbirliği” yapmayan Avrupa devletlerini uluslar arası kamuoyuna “şikayet” etme hakkı bulunuyor. CPT, Mart 2008’de aldığı bir kararla, Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının, kendi tavsiyeleri ışığında değişmemesi halinde konu hakkında kamuya bir açıklama yapacağını duyurmuştu.

CPT 2001 yılından bu yana Türk hükümetlerinden Abdullah Öcalan’ın ya F tipi bir cezaevine nakledilmesini ya da İmralı’da Öcalan’ın başka mahkumlarla ortak etkinliklere katılabileceği F tipi cezaevi koşulları yaratılmasını istemekteydi. Türk hükümetinin bu tavsiyeleri dikkate alarak geçen yıl İmralı cezaevinde yaptığı değişiklikler üzerine CPT bu yıl 26-27 Ocak tarihlerinde Abdullah Öcalan ve diğer 5 mahkumu yerinde ziyarete gitti.

"Cezaevi koşulları iyileşti"

Bu son İmralı ziyareti hakkında bugün yayımlanan raporda, Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştiği ve diğer mahkumlarla temas kurabildiği bir ortamın yaratıldığı kaydedildi. Raporda, Öcalan’ın avukatları ve ailesinin İmralı adasına erişim koşullarının gözle görülür biçimde düzeldiği de vurgulandı. Bu tespitlerden yola çıkan CPT, Abdullah Öcalan hakkında Mart 2008’de başlattığı “kamuoyuna şikayet” sürecini, “koşulların olumsuz yönde gelişmesi halinde yeniden başlatmak şartıyla” sona erdirdiğini duyurdu.

Adadaki mahkumlardan hiçbirinin kötü muameleden şikayetçi olmadığının da vurgulandığı CPT raporunda, İmralı cezaevinde mahkumlar için boyama, el işleri, masa tenisi, satranç, dama, voleybol ve basketbol gibi etkinliklerin mevcut olduğu, yakın bir gelecekte de mahkumlara boncuklu kenar süslemeciliği, bakır ve ağaç oymacılığı, bağlama, tavla, bilardo, minyatür futbol, badminton ve kütüphane etkinliklerinin sunulacağı belirtiliyor.

Öcalan'a disiplin cezası verilmiş

CPT, buna karşılık, Abdullah Öcalan’ın diğer mahkumlarla birlikte hücre dışı faaliyetlere katılabilmesini, kendisine bir televizyon verilmesini ve dışarıyla telefon görüşmesi yapabilmesini istiyor. Türk hükümeti ise CPT’nin bu taleplerine verdiği yanıtta, hakkındaki disiplin cezası nedeniyle Öcalan’a televizyon ve telefon görüşmesi hakkı tanınmasının mümkün olmadığını bildirdi. Ankara, aynı yanıtta, Öcalan için bugüne kadar yürürlükte olan günlük düzenli tıbbi muayene sürecine 12 Mayıs 2010 tarihi itibarıyla son verildiğini, Öcalan’ın bundan sonra, diğer mahkumlar gibi, aylık muayeneden geçirileceğini de duyurdu.

CPT raporunun Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşulları hakkında AİHM gündeminde olan davayı etkileme olasılığı da oldukça yüksek. AİHM gibi bir Avrupa Konseyi organı olan CPT’nin belgeleri Strasbourg Mahkemesi için referans belge niteliğinde. AİHM’nin Öcalan’ın avukatlarının açtığı “tecrit” davasında kararını CPT raporları temelinde bu yıl sonundan önce açıklaması bekleniyor.

CPT, Abdullah Öcalan’ı 1999, 2001, 2007 ve 2010 yıllarında olmak üzere bugüne kadar 4 kez İmralı’da ziyaret etti. CPT 2008 yılında da Öcalan hakkında Ankara’da Adalet, İçişleri ve Savunma bakanları ve TSK ile üst düzey temaslarda bulunmuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Ahmet Günaltay