1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Trump ihanet edecek mi?

Christian F. Trippe
15 Temmuz 2018

Donald Trump ile Vladimir Putin neyin anlaşmasını yapmak istiyor? DW'den Christian F. Trippe'ye göre Helsinki'deki buluşma öncesi şu net: Trump, Batı ittifakını kendi "kibir ve sinsiliğinin sunağında" kurban edebilir.

https://p.dw.com/p/31TLO
Vietnam, Darang: Putin unterhält sich mit Donald Trump
Fotoğraf: Getty Images/AFP/M. Klimentyev

Donald Trump ile Vladimir Putin baş başa bir görüşme yapacak. Görüşmede onlara sadece bir tercüman eşlik edecek. Siyasi danışmanlar ve protokol görevlileri bu kez dışarıda kalacaklar. Görüşmenin bu koşullarda yapılmasını isteyen Beyaz Saray; oysa bu istek bu tür zirvelerin artık bir teamülün ötesine geçen en temel ilkesine aykırı. Trump bu şekilde güvensizliği ve kendilerini Rusya'nın tehdidi altında gören ve Batı ittifakının bekası konusunda kaygı duyanların derin korkularını kışkırtıyor.

Trump ve Putin benlik açısından adeta akraba gibi. Her ikisi de kaosun etkisi altındaki dünyada kendilerini "güçlü erkekler" olarak görüyor ve yönettikleri kamusal yapıyı ikisi de ilk etapta güçlü devletler olarak algılıyor. Putin uzun zamandır kendisini kararlı bir şekilde liberalliğe karşı çıkan siyasi güçlerin temsilcisi olarak konumlandırıyor. Trump ise 1945-1990 arasındaki önemli siyasi dönemeçlerde düzeni belirleyen liberal kurumları yıkan biri olma rolünden hoşnut görünüyor. 

Her ikisi de çıkar çatışmalarına karşın birbirlerine hayranlık duyduklarını defalarca dile getirdi. Bu Helsinki'deki görüşme için iyi bir anlama gelmiyor zira beklentiler birbirinden oldukça farklı. Amerikalı lider için medyada yaratacağı etki önemli, büyük bir sahnede buluşma, omuza vurma.. Trump dünyayı şaşırtmak istiyor. Siyasi hedefleri, şayet varsa, ikinci planda kalıyor.

Rus liderin ise daha kapsamlı bir gündemi var: Putin Suriye iç savaşında serbestçe hareket etmek istiyor, Rusya'nın nüfuz alanı olarak gördüğü ve sınırlı egemenlik hakkı tanıdığı Ukrayna'da da serbestlik istiyor. Nihayetinde Putin, Batı'nın dört yıl önceki Kırım'ın ilhakını 'ilhak' olarak değil, Rusya ile 'yeniden birleşmesi' olarak kabul etmesini talep ediyor. AB ve ABD Kırım nedeniyle Moskova'ya karşı yaptırımları harekete geçirmişti, Putin yaptırımların kaldırılmasını arzuluyor.

Deutsche Welle Dr. Christian F. Trippe TV Berlin
Christian F. TrippeFotoğraf: DW/B. Geilert

Putin'in Amerikalı rakibi karşısında bütün bu hedefleri nasıl hayata geçireceğini sormaya başlayanlar, siyasi-etik açıdan uçurumun kenarında duruyor. Trump Avrupa ülkelerini ziyaret ederken, ABD'de Özel Yetkili Savcı 12 Rus ajan hakkında 2016'daki başkanlık seçimlerine müdahale ettikleri suçlamasıyla dava açtı. Rusya uzun süredir ABD başkanlık seçimlerinde Trump'a yardım etme suçlamasıyla karşı karşıya; Rusya'nın sanal saldırılar, bilgi hırsızlığı ve sosyal medya kampanyalarıyla seçimleri etkilediği iddia ediliyor.

Şuna şüphe yok; Donald Trump Kremlin'in favori adayıydı. Ama Trump aynı zamanda Rusya'nın başkanı mı? Bu sorunun yanıtı Kremlin'in Trump'a karşı elinde bir koz olup olmadığına, yani siyasi şantaj yapmaya müsait bir malzeme olup olmadığına bağlı değil. Sürekli olarak Trump'ın Moskova'da kadınlarla olan ilişkileri veya New York'taki iş ilişkileri hakkında da spekülasyonlar yapılıyor.

Trump'ın daha önceki hayatına ait bu hikayeler, oldukça sansasyonel olsa da birer spekülasyon olmanın ötesine geçemiyor. Bu hikâyeler, reel politikayı, Donald Trump'ın 'reel icraatlarını' gölgede bırakmamalı. Trump'ın yaptığı gibi NATO'daki müttefiklerini kızdıranlar, Batı karşıtlarının ekmeğine yağ sürüyor. NATO'dan çıkmakla tehdit eden bir ABD Başkanı, Rusya Devlet Başkanı için adeta bir hediye. Peki, Trump Helsinki'de bunun için Putin'e teşekkür edecek mi? Bunu muhtemelen biz öğrenemeyeceğiz. Trump, Putin ile yapacağı görüşmenin kayda alınmasını istememesinin nedenini çok iyi biliyor.

Christian F. Trippe

©Deutsche Welle Türkçe