Ankara'ya "kadınların sesine kulak ver" çağrısı
22 Mart 2021Türkiye'nin 20 Mart'ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine uluslararası tepkiler sürüyor.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Türkiye'nin Sözleşmeden çekilmesinin kadın haklarını tehlikeye attığını, Türkiye ve ötesinde tüm kadınlara yanlış bir sinyal gönderdiğini belirterek "Kadın cinayetleri ve kadına yönelik diğer şiddet türlerinin yükselişte olduğu bir dönemde Türkiye geri adım atmamalı ve bu musibete karşı mücadeledeki imkanları azaltmamalıdır" uyarısı yaptı.
Türk yetkilileri, Sözleşmenin bütünüyle uygulanması için ülke çapında gösteriler düzenleyen kadınların sesine kulak vermeye ve Sözleşmeden çekilme kararını yeniden gözden geçirmeye çağıran Mijatovic, "Bu, Türkiye'nin kadınların şiddetten korunması konusundaki samimi taahhütlerinin sürdüğünü gösterecektir" dedi.
Sözleşme hakında kasıtlı olarak asılsız söylemler ve dayanaksız eleştiriler yayıldığını belirten Mijatovic, "Dönüm noktası niteliğindeki bu metin ve 21'inci yüzyılda tüm Avrupalı kadınların şiddetsiz bir yaşam sürme haklarının güvence altına alınması hususunda, siyasi manipülasyonlar ve asılsız eleştirilere karşı konması konusunu Avrupa Konseyi üyesi ülkelerle görüşmelerde gündemde tutmayı sürdüreceğim" ifadesini kullandı.
Almanya Kadınlar Konseyi: Şoke edici
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine Almanya Kadınlar Konseyi de tepki gösterdi. Almanya çapında 60 kadın örgütünü temsil eden ve ülkedeki en büyük kadın lobi kuruluşu olan Konsey, Alman hükümetini ve AB'yi Türkiye'ye kararlı bir şekilde karşı durmaya çağırdı.
İstanbul Sözleşmesinin, kadın hareketinin on yıllar boyunca verdiği mücadelenin ürünü olduğuna vurgu yapan Konsey, Türkiye'nin Sözleşme'den çekilmesinin "şoke edici" olduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre dünyada her üç kadından birinin hayatında fiziksel ve/ya da cinsel şiddete maruz kaldığına dikkat çeken Konsey, bu şartlar altında şiddete karşı koruma öngören bir sözleşmenin feshedilmesinin "sinik ve yanlış" olduğunu kaydetti. Almanya Kadınlar Konseyi, Türkiye'nin bu adımından dönmesi için Alman hükümetini çaba göstermeye çağırdı.
"Tüm Avrupa için ölümcül bir sinyal"
Eğitim ve Bilim Sendikası Başkanı Marlis Tepe de Türkiye'nin sözleşmeyi feshini "Türkiye'de kadınların korunması ve kadın hakları açısından büyük bir geri adım ve tüm Avrupa için ölümcül bir sinyal" olarak nitelendirdi. Açıklamada Türk hükümetinin kararının "Ankara'nın demokratik haklara yönelik devam eden saldırıları ve otoriter önlemlerinin bir devamı" olduğu ifade edildi.
Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen ise Avrupa Birliği'ni Türkiye'ye yönelik insan hakları politikasında "ikiyüzlü" davranmakla suçlayarak AB'nin bir yandan Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesini ve Halkların Demokrat Partisi'nin (HDP) kapatılması sürecini eleştirirken diğer yandan Gümrük Birliğinin genişletilmesi perspektifi sunduğunu söyledi.
Kadın hakları savunucusu Düzen Tekkal da Alman hükümetini İstanbul Sözleşmesi konusunda Türkiye'ye sert tepki göstermeye çağırdı. Ankara'nın İstanbul Sözleşmesinden çekilmesini "kadın haklarına yönelik bir saldırı" olarak nitelendiren Tekkal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İslamcılar ve toplumun ataerkil bir kesiminin baskısına boyun eğdiği" değerlendirmesinde bulundu.
DW,AFP/BK,JD
© Deutsche Welle Türkçe