1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara’da gündem ABD’yle vize krizi

11 Ekim 2017

Türkiye-ABD arasındaki vize krizi Ankara’da gündemin temel konusu. Türk Dışişleri kriz mağduru vatandaşlar için çözüm arayışında. Siyasi partiler de ABD’ye “Vize başvurularında normale dönülsün” çağrısında birleşiyor.

https://p.dw.com/p/2lcCn
ABD'nin Ankara BüyükelçiliğiFotoğraf: Getty Images/AFP/A. Altan

Türk Dışişleri, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan Metin Topuz’un Gülen soruşturması kapsamında gözaltına alınıp, tutuklanmasıyla çıkan vize krizini çözmek için formül üstüne formül üretmeye çalışıyor. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’den yapılan vize başvurularının askıya alınmasına dair karardan ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'i sorumlu göstermesiyle daha da tırmanan krizin yumuşaması için Türk Dışişleri’nin beklediği adım Beyaz Saray’dan gelmedi

DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, Türk Dışişleri yetkilileri büyükelçinin vize kararıyla ilgili Washington'ın yaptığı açıklamayı dikkatle dinledi. ABD Dışişleri'nin "Büyükelçi kararı tek başına almadı, bizimle ve Beyaz Saray ile koordinasyon içindeydi” mesajı vermesi de, vize krizinin kısa sürede çözülmeyeceğinin işareti olarak görüldü.

Peki Türk Dışişleri krizin çözümü için bundan böyle nasıl bir strateji izleyecek? DW Türkçe’nin ulaştığı Dışişleri kaynaklarına göre; öğrenciler, turizmciler ve iş adamları başta olmak üzere toplumun her kesiminden bakanlığa “Kriz bir an önce çözülsün, vize mağduriyetimiz giderilsin” mesajı yağıyor. Buna karşın Dışişleri yetkilileri krizin çözümünde ABD’li muhataplarıyla iletişim kanallarının açık tutulduğunu söylese de, çözüm için öncelikle adım atması gerekenin ABD olduğunu düşünüyor. Aynı yetkililer, Gülen soruşturmasına gönderme yaparak tamamen hukuki bir süreçten ötürü vize konusunda vatandaşların mağdur edilmesinin doğru olmadığı görüşünü savunuyor.

“Krizin çözülmesi Türk hükümetinin tavrına bağlı” mesajı veren ABD’yle iletişim kanallarını önümüzdeki süreçte daha da zorlamayı planlayan Türk Dışişleri, krizin kısa sürmesini ummaktan öteye geçemiyor.

Bildkombo Türkischer und US Pass
Fotoğraf: picture-alliance/dpa,AP

AKP'li Özhan: Radikal karar

ABD’yle yaşanan vize krizi siyasetin de ana gündem maddesi. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, ABD’nin Türkiye’den vize başvurularını askıya almasını “çok radikal, oldukça sert ve siyaseten basiretsiz” olarak tanımlıyor.

AKP milletvekili Özhan, DW Türkçe'ye bu kararı değerlendirirken, “Demek ki, vize kararının ardından gelebilecek adımlar iyi hesaplanmamış. Her şey düşünülseydi, ikili ilişkileri baltalayacak bu karar alınmazdı. Türkiye’nin karşılık vermiş olması da diplomatik gerekliliktir ve ikili ilişkiler cidden büyük bir sıkıntıya girmiştir” diyor.

ABD’nin dünyada konsolosluklar üzerinden ilişki yürüttüğü ülkeler olduğunu ancak bunu Türkiye söz konusu olduğunda yapamayacağını belirten Özhan, “Eğer hukuki bir süreçte pazarlık için bu durumu masaya getirmek isterlerse, cidden vahim bir yanlış yaparlar. Hukuki bir süreci gerekçe gösterip, büyükelçiliği pasif hale getirmek, sonrasında da konsolosluk üzerinden iletişim kurmaya çalışmak gibi bir planları varsa derhal bu plandan dönsünler. Vize kararını da acilen düzeltsinler” eleştirisi getiriyor.

CHP’li Yılmaz: Tırmandırmak değil, çözmek gerekir

Ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkan yardımcılarından Öztürk Yılmaz, Türkiye'nin cumhurbaşkanı düzeyinde ABD’yle basın üzerinden tartışmaya girmesinin, krizi tırmandırmasının yanlış olduğunu söylüyor. Yılmaz, DW Türkçe’ye CHP’nin krize yaklaşımını anlatırken, "ABD'ye sert mesajlar verilecekse, bu mesajlar Cumhurbaşkanı’ndan değil de daha alt seviyelerden çıkmalı. Krizi tırmandırmak değil, çözmek gerekir. Konuşmak ve diplomasiyi kullanmak gerekiyor” diyor.

ABD ile Türkiye’nin çok uzun süredir ikili ilişkilerde ‘güven kaybı’ yaşadığını belirten Yılmaz, “İki ülke arasında YPG’ye destek, Fethullah Gülen’in iadesi, Rusya’dan S-400 alımı, Suriye’nin geleceği gibi ciddi anlamda sorun yaratan konuların daha samimi bir şekilde konuşulması gerekiyor. ABD, aldığı yanlış vize kararını kaldırmalı, Türkiye de ABD’yle diyalog için ciddi bir diplomasi yürütmelidir” değerlendirmesini yapıyor.

MHP'li Günal: Krizin nedeni sadece tutuklama değil

MHP genel başkan yardımcılarından Mehmet Günal, vize krizinin insani boyutuna dikkat çekiyor. Günal, DW Türkçe’ye krize yaklaşımlarını değerlendirirken, “ABD’ye gidip gelemeyen aileler, ticaret adamları, turizmciler var. Hem Türkler hem ABD’liler mağdur. Bu nasıl diplomasi? Bu nasıl karardır? Vize kararı derhal düzeltilmelidir. ABD adım atmadıkça, Türkiye’nin yapacağı da bir şey yok görünüyor” diyor.

Günal, vize krizine sadece Türkiye’nin bir konsolosluk çalışanını tutuklamasının neden olmadığını düşündüklerini aktarırken, ABD'nin Suriye ve Irak'ta YPG'ye destek vermesinin, Kuzey Irak referandumunda Türkiye'nin tezlerinin açık savunucusu olmamasının ve Türkiye-Rusya yakınlaşmasının tüm dünya kamuoyunda yakından bilindiğini söylüyor. “ABD rahatsızdı ve müttefiklik ilişkisine uymayan bir karar aldı. Amaçlarını anlamış değiliz ama bir an önce insanları mağdur etmekten vazgeçmeliler” diyen Günal, Türk hükümetinin de diplomasiyi zorlamasını beklediklerini söylüyor.

HDP’li Özsoy: Batı, Erdoğan’la çalışmak istemiyor

HDP, daha çok Türkiye’nin dış politikasına dikkat çekiyor ve “Bu politika yanlış olduğundan ABD’yle kriz yaşıyoruz” tezini savunuyor. HDP Dış Politikadan Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy vize kriziyle ilgili DW Türkçe’ye konuşurken, “Erdoğan dışında herkes mağdur: Öğrenciler, hastalar, iş çevreleri. Erdoğan’ın kabalıklarının ciddi faturasını toplum ödüyor” diyor.

“Türk dış politikası dibe vurdu” görüşündeki Özsoy, Ankara-Washington hattındaki gerilimli ilişkinin tırmanabileceği son noktada olduğunu düşünüyor. Özsoy, “Erdoğan’ı çağırdılar, Washington’da ağırladılar ama onunla çalışamayacaklarını anladılar. Aynı şeyi Avrupa da anladı. Batı, Erdoğan’la çalışmak istemiyor. Hükümetin dış politikası değişmeden vatandaşın mağduriyeti bitmeyecek” diyor.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe