1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da okullarda doping uyarısı

Petersen Thellman / Deutsche Welle6 Şubat 2009

Doping maddelerine yalnızca sporcular değil gençler de başvuruyor. Öğrenciler, dopingle derslerinde daha başarılı olmayı ve “daha estetik” görünmeyi umuyor. Uzmanlar, maddeler için bağımlılık uyarısında bulunuyor.

https://p.dw.com/p/GoK8
Fotoğraf: AP

Doping, daha çok kondisyona dayalı spor dallarında görülen bir sorun. Vücut geliştirenlerin ya da amatör olarak bisiklet sporu ile uğraşanların, fiziksel güçlerini artırmak amacıyla doping içeren maddelere yöneldiği bir sır değil.

Ancak uzmanlar esas endişe verici olan gelişmenin, doping kullanan çocukların ve gençlerin sayısındaki artış olduğuna işaret ediyor. Alman Dopingle Mücadele Ajansı (NADA), gençlerin doping içeren maddeler kullanmasını engellemek amacıyla bir kampanya başlattı.

Dr. Angelika Thönneßen, bundan 10 yıl önce tamamladığı doktora çalışmasının konusunu okullarda doping kullanımına ayırmış. Thönneßen, çalışmasında vardığı sonucu şöyle özetliyor: "Doping, televizyonda görülen ya da bazı bisiklet sporcularına mahsus bir sorun değil. Doping, bizim toplumumuzda başarılı olmanın yolunun dopingden geçtiğini düşünen gençlerin mücadele etmesi gereken, günlük hayata girmiş bir sorun. Bu, çok endişe verici ve üzücü bir eğilimdir."


Dopingin fiziksel zararları

Köln Spor Akademisi'ne bağlı Doping Enstitüsü bir kaç yıldır bu konuyla ilgili çalışmalar yürütüyor. Alman Dopingle Mücadele Ajansı için de çalışan Doping Enstitüsü'nden Michael Sauer, genç sporculara doping konusunda danışmanlık yapıyor.

Sauer, son zamanlarda öğrencilerin "dopingi önleme" konulu panellere olan ilgisinin arttığını söylüyor. Sauer, gençleri, özellikle de genç erkekleri doping içeren maddeleri kullanmaya iten ilk dürtünün, “estetik olarak göze hitap etme” kaygısı olduğunu söylüyor.

Sauer, "çoğunlukla meraktan ilk kez denenen bu maddeler bir defayla kalmıyor ve bir bağımlılığa dönüşüyor” diyor. Uzman, "çoğunlukla meraktan ilk kez denenen bu maddeler bir defayla kalmıyor ve bir bağımlılığa dönüşüyor" diyor ve dopingin fiziksel zararları hakkkında gençlerin fazla da fikir sahibi olmadığını belirtiyor. Sauer, bu etkileri şu sözlerle açıklıyor:

"Boyun bölgesinde iltihaplı sivilceler çıkıyor. Ayrıca, kan dolaşımının hızı da bundan etkileniyor. Kan yağı ve karaciğer değerleri yükseliyor. Dopingin etkileri ilerleyen yıllarda daha çok açığa çıkan ve çok kötü sonuçlar doğuruyor. Hatta kimi vakalar ölümle dahi sonuçlanabiliyor."


Anti-doping kampanyası

Alman Ulusal Dopingle Mücadele Ajansı (NADA), dopingle mücadele kapsamında "Hep birlikte dopinge karşı: Ben temizim" adlı bir kampanya başlattı. Ajans, genç sporcuların doping içeren maddeler kullanmasını önlemek amacıyla, Almanya çapında bir bilgilendirme kampanyası düzenliyor. Alman Ulusal Dopingle Mücadele Ajansı NADA'nın Halkla İlişkiler Sorumlusu Ulrike Spitz, yaşları 9 ila 13 arasında değişen 70 öğrenci ile Almanya'nın Hamburg kentinde bir araya geldi. Spitz, kendisi için önemli olanın gençler ile doping konusunu tartışabilmek olduğunu söylüyor:

"Dopingin sonuçları hakkında fikir sahibi olan, yeni bir sporcu nesli yetişmeli. Doping yapan sporcular sadece yarış dışı bırakılmıyor, bu sporculara verilen finansal yardımlar kesiliyor, sporcu bir daha olimpiyatlara da katılamıyor. Ayrıca dopingin sağlık açısından doğurduğu olumsuz sonuçların farkında olmak da caydırıcı oluyor. Temiz bir spor dünyası için mücadele etmenin doğru yol olduğunun farkında olmalıyız. Sporcuların sadece kendileri için karar vermesini ve doping yapmasını istemiyorum."


Haşhaş çöreğine dikkat

Ulrike Spitz, dopingin ne olduğunu, hangi maddelerin “yasak maddeler” kategorisinde değerlendirildiğini, bir doping kontrolü sırasında gençlerin nasıl davranması gerektiğini bir panelde anlatıyor. Panele katılan gençlerin çoğu, doping kontrolünden geçtiklerini söylüyor. Ancak, haşhaş çöreğinin ya da haşhaş içeren maddeler kullanılmasının doping testinde pozitif sonuç verebileceğini gençlerin çoğu yeni öğreniyor. Özellikle dopingin sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin resimler gösterildiğinde gençler bir anda sessizliğe bürünüyor:

"Genç bir sporcuya, örneğin atletizmde sık kullanılan doping yöntemlerinden biri olan EPO'nun kanı yoğunlaştırdığını ve hatta bu nedenle hayatını dahi kaybedebileceğini söylediğimde, bu O'na çok uzak bir ihtimalmiş gibi görünüyor. Ancak resimleri gösterdiğimizde, bunun şaka olmadığını, bir gerçekten söz ettiğimizi anlıyorlar. Örneğin sivilceli bir yüzün resmi caydırıcı olabiliyor. Biz de gençleri caydırmaya yöneliyoruz, ancak bunun tek başına yeterli olmadığını biliyoruz."

Öte yandan genç sporcuların önemli bir kısmı doping konusunda oldukça bilinçli. Örneğin, Almanya Voleybol Milli Takımı oyuncularından 18 yaşındaki Natalia Cukseeva, bir ilaç kullanması gerektiğinde, bu ilacın “doping içeren maddeler” listesinde yer alıp almadığını kontrol ettiğini söylüyor. Ancak Alman Ulusal Dopingle Mücadele Ajansı, sporcuların doping kullandığının tespit edilmesi halinde de, onların bundan tek başına sorumlu tutulamayacaklarını belirtiyor.