Almanlar Almanya'yı terk ediyor
6 Şubat 2009Alman televizyonlarında son zamanlarda, Almanya'yı terk ederek mutluluğu başka ülkelerde arayan insanların hikâyelerine yer veriliyor. Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine göre, 2007 yılında 165 bin Alman vatandaşı kısa süreliğine veya hiç geri dönmemek üzere Almanya'yı terk etti. Ancak rakamlar bu göçün nedenleri hakkında fazla fikir vermiyor. Hayatlarının geri kalanını sıcak ülkelerde geçirmek isteyen emekliler de, genç maceraperestler de, ekonomik koşullar nedeniyle ülkelerini terk edenler de aynı kefede değerlendiriliyor. Ekonomik kriz dönemlerinde artan işsizlik nedeniyle pek çok insan göçü bir çözüm olarak görüyor. Almanya'daki iş ve işçi bulma kurumu Federal İstihdam Dairesi, şansını yurt dışında denemek isteyenlere seminerler ve bireysel danışmanlık ile destek sağlıyor.
Gönlü yurt dışında olan Almanlar
Alexandra Esper, iki yıl önce ailesinin bakımını üstlendiği için iyi bir ücret aldığı işinden ayrılmak zorunda kaldı. 42 yaşındaki işletmeci yeniden tam gün çalışabileceği bir iş arıyor. Esper, Almanya'daki iş kurumu Federal İstihdam Dairesi'ne başvurmuş olmasına rağmen, gönlünün yurt dışında olduğunu söylüyor. Esper, "yurt dışındaki istihdam piyasasında şansımı denemek istiyorum, çünkü Almanya'dan gitmek zorunda olduğumu hissediyorum" diyor.
Bu konuda daha net bir fikir sahibi olmak isteyen Alexandra Esper, Federal İstihdam Dairesi'nin Bonn'daki şubesi tarafından düzenlenen bir bilgilendirme toplantısına katılmış. Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin büyük şehirlerinde yurt dışında iş arayanlar için her ay bir kez bilgilendirme toplantıları düzenleniyor.
"Almanlar Almanca konuşulan ülkeleri tercih ediyor"
Dortmund Federal İstihdam Dairesi'nin uzmanlarından Dietmar Slupinski, son yıllarda yurt dışında çalışmaya olan ilginin arttığını söylüyor. Slupinski, geçen yıl 9 bin 500 kişiye yurtdışında iş bulabilmeleri için danışmanlık yaptığını, bu rakamın 2007 yılındakinden bin kişi daha fazla olduğunu belirtiyor. Uzman, yurt dışında çalışmak isteyenlerin büyük bir kısmının inşaat, metal, otelcilik, konaklama, bakım gibi branşlarda tecrübe sahibi olduğunu anlatıyor. Slupinski sözlerini şöyle sürdürüyor: "Almanya'dan gidenlerin çoğu Almanca konuşulan ülkeleri tercih ediyor. İş bağlantısı kurmasına yardımcı olduğumuz insanların çoğunun hedefi İsviçre. İsviçre'yi Avusturya, Hollanda, Danimarka ve İngiltere izliyor."
44 yaşındaki Alman Edgar Schmitz de İsviçre'ye ya da Avusturya'ya gitmek istiyor. Gideceği ülkede bakım işlerinde çalışmak istediğini belirten Schmitz, Almanca konuşulan bir ülkeye gitmek istemesinin nedenlerini şu sözlerle açıklıyor: "Dili bilmem nedeniyle bu ülkelerde çalışmak bana daha cazip geliyor, zaten daha önceleri tatil amacıyla bu ülkelerde bulundum."
Sosyal sistemin önemi
Göç etmek isteyenlerin çoğunun Avrupa dışına çıkmamaları ise Avrupa'daki sosyal sistem ile açıklanıyor. Uzman Dietmar Slupinski, Avrupa Birliği içinde hastalık sigortasından veya diğer sosyal haklardan faydalanmak daha kolay olduğu için, göçmenlerin Avrupa'da kalmayı tercih ettiğini belirtiyor. Buna ek olarak, Avrupa vatandaşlarının, kendi ülkeleri dışında bir Avrupa Birliği ülkesinde çalışmak istediklerinde vize ya da çalışma izni gibi bürokratik sorunları da olmuyor. Ancak uzmana göre, göçmenler hayallerini Avrupa ile sınırlandırmıyor. Slupinski, "Avrupa Birliği dışındaki bölge, klasik göç bölgesi olarak da adlandırılabilir. Bu alanda en çok gidilmek istenen ülkeler, Kuzey Amerika, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda. Bu ülkelere büyük bir ilgi olduğunu tespit ettik" diyor.
"Birleşik Arap Emirlikleri geleceğin yıldızı"
Alexandra Esper, kendisini ayakları üzerinde duran ve dinamik bir insan olarak tanımlıyor ve farklı ülkeleri de tanımak istediğini söylüyor. Esper, "bence, Birleşik Arap Emirlikleri geleceğin yıldızı. Şu anda, bir kadın olarak orada işletme ya da turizm alanlarında bir iş bulmanın mümkün olup olmadığını araştırıyorum" şeklinde konuşuyor.
Alexandra Esper'in arkadaşları, ülkeyi tanıması ve ülkedeki iş fırsatları hakkında fikir sahibi olması amacıyla O'nu Birleşik Arap Emirlikleri'ne davet etmiş. Gayrı resmi olarak bir iş teklifi de alan Esper, taleplerinin karşılanması halinde bu işi kabul edebileceğini ve uzun süreliğine Arap Emirlikleri'ne gidebileceğini belirtiyor. Edgar Schmitz de yurt dışında sadece kısa dönemli olarak gitmeyi düşünmediğini, uzun dönemli işlerle de ilgilendiğini söylüyor.