070111 Deutschland China
9 Ocak 2011Almanya ile Çin arasındaki ticari ilişkileri giderek gelişiyor. Çin Başbakan Yardımcısı Li Kekiyang'ın geçen haftaki Berlin ziyaretinde, iki ülke arasında 8 milyar 700 milyon euro değerinde 11 ticari anlaşma üzerinde uzlaşma sağlandı. Bu anlaşmalar arasında en büyük payı 2 milyar 600 milyon euro değerindeki Volkswagen projesi oluşturuyor. Ticari ilişkilerini güçlendiren Çin ve Almanya, aynı zamanda küresel krizden kazançlı çıkan ülkeler arasında gösteriliyor.
Almanya Ticaret ve Yatırım (Germany Trade and Invest) kurumunun Asya - Pasifik bölgeleri uzmanı olan Achim Haug, iki ülkeyle ilgili olumlu görüşlerini "Almanya ve Çin ikilisi her halükarda iyi bir işbirliği içerisinde olacak. Dev büyüme rakamları biraz azalsa da büyüme devam edecek” sözleriyle dile getiriyor.
Alman şirketleri kazançlı çıktı
Çin, özellikle Almanya için bir şans olarak görülüyor. Cesurca yürütülen destekleme programları sayesinde Çin, yeniden büyüme trendini yakaladı ve 2010 yılında gayrı safi yurt içi hâsılasını yaklaşık yüzde 10 oranında artırmayı başardı.
Çin’de yaşanan bu gelişmeden Alman sanayisi de karlı çıktı. Elektronik branşı Çin’den gelen çok sayıda sipariş sayesinde cirosunu yüzde 12 civarında artırdı. Otomotiv branşında Volkswagen, Daimler ve BMW'nin Çin'deki satışları iki katına çıktı. Kimya branşında ise Bayer, BASF ve Lanxess gibi firmalar, Çin’in sentetik madde ve diğer kimyasal ürünlerin önemli bir müşterisi haline gelmesinden kazanç sağladılar.
Kısacası iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler kriz sırasında daha da sıkılaştı. Çin, ilk kez Alman ithalatının en büyük pazarı ve AB dışında en büyük ticari ortağı oldu. Almanya ise Çin için ülkesindeki Avrupalı en büyük yatırımcı konumunda.
Çin yeni beş yıllık kalkınma planını hazırlıyor
Ancak Çin ve Almanya arasındaki bu başarı modelinin çok çabuk sona ermesi de beklenmiyor, zira Mart ayında Çin’de 12’inci beş yıllık kalkınma planı karara bağlanacak. Pekin’in hedefi kalıcı bir kalkınma sağlamak.
Haug, "Çin, çevre teknolojileri için dev bir pazar ve Alman üreticileri de bu alanda dünya genelinde öncü konumdalar. Öte yandan kentlerdeki ulaşım altyapısının iyileştirilmesi, hızlı trenler için uygun raylar ve havaalanlarının inşa edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla yatırımcılar için her alanda fırsatlar söz konusu. Ayrıca Çin artık bir yenilik merkezi olma yoluna girdi, yani ucuz ücret ülkesinden yüksek teknoloji ülkesine doğru gidiliyor. Ekonominin bu yapılanmasında doğal olarak daha iyi bir donanım içerisinde yatırım yapılması gerekiyor. Alman firmaları bunu sağlayabilir” şeklinde konuşuyor.
Almanya Ticaret ve Yatırım kurumundan Haug, Çin konusunda Alman yatırımcılar için daha 20 yıl boyunca iş potansiyeli bulunduğunu düşünüyor ve ekliyor: “Çin’de henüz çok faal olmayan, ihtiyaç bulunan ya da yeni yeni ortaya çıkan alanlarda yer edinmeye çalışılmalı. Örneğin yüksek nitelikli tüketim malları şu ana kadar Çin’de büyük bir pazara sahip değildi ancak şimdi gelişiyor.“
Alman otomobilleri revaçta
Çin’de yeni beş yıllık kalkınma planından sonra şu ana dek ihracat ve ithalat ağırlıklı olan ekonominin, yurt içi talebi ve tüketimi daha fazla destekler hale gelmesi hedefleniyor. Çin’de gittikçe daha fazla sayıda kişi Alman yapımı yüksek nitelikli tüketim mallarına ilgi gösteriyor. Örneğin Çin’de satılan her beş lüks binek aracından dördü Alman yapımı. Bu gelişmeyi göz önünde bulunduran otomotiv firmaları BMW, Daimler ve Audi Çin’deki kapasitelerini artırmayı planlıyor.
Ancak yatırım projeleri bazı eleştirileri de beraberinde getiriyor. Örneğin otomotiv firmalarının çok fazla Çin’e bağımlı hale geldikleri suçlaması yöneltiliyor. Çin’in bu yıl ulaşımdaki karmaşayı gidermek için piyasaya sürülen yeni araç sayısını yarı yarıya azaltmak istediği haberi ise endişe yarattı. Piyasaların tepkisini abartılı bulan Çin uzmanı Haug, "Çünkü Çin'de ikinci, üçüncü mertebedeki kentlerde, yani düşük gelirli kentlerde sürüm giderek artacak. Bunlar gelişme fırsatı sunan yeni pazarlar” diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Danhong Zhang / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Hülya Köylü