Alman ekonomisini tutabilene aşkolsun
29 Mayıs 2011İhracat rekoru, büyüme rekoru, istihdam rekoru... Almanya'daki konjonktür yükselişi şu sıralar sanki sınır tanımıyor. Ama kuşkular da yok değil. Bu canlanma daha ne kadar sürer? Konjonktürün ısınma tehlikesi yok mu? Kimya endüstrisi kısmen kapasite sınırlarına dayanmış durumda. Makro ekonomik açıdan ise henüz uyarı sinyallerinden söz edilmiyor. Münih İfo enstitüsünün konjonktür uzmanı Kai Carstensen, ‘ısınma riski var ama böyle bir durum şimdilik söz konusu değil' diyor. Hızlı canlanmanın fiyat baskısını arttıracağını ve enflasyonun önümüzdeki ayların gündem konusu olacağını da sözlerine ekliyor.
Politik faiz kör bıçak gibi
Canlanma döneminde ısınma emareleri gösteren milli ekonomilerin can düşmanı fiyatların artmasıdır. İşletmeler maliyet baskısını yüksek talebe kanalize edebileceği beklentisiyle ücret zammı taleplerine daha kolay yeşil ışık yakar. Ama bunun ücret – fiyat sarmalına yol açma tehlikesi söz konusu olur. Elan yüzde 2,3 olan Almanya'daki enflasyon oranının yıl boyunca yüzde üç sınırını yoklamaya başlaması bekleniyor. Enflasyonla ücretlerin birbirini karşılıklı körüklediği dönemlerde Merkez Bankası faiz frenine asılabiliyordu. Uzmanlar ‘Merkez Bankası' Almanya'daki faizleri belirlemekte serbest olsaydı, reeskont haddi çoktan yüzde üçü aşmıştı' diyor.
Ne var ki Euro Bölgesinin ana faiz oranlarından artık Avrupa Merkez Bankası sorumlu. Bu yapılanma ikilemler doğuruyor. Canlanma bölgesi olan Almanya açısından yüzde 1,25'lik Merkez Bankası faizi çok düşük. Ancak taban faizin arttırılması Yunanistan ve Portekiz gibi borçları katlanarak artan ülkeler için felaket anlamına gelir. Bu nedenle para politikasının aşırı konjonktür hızını düşürme işlevi Almanya'da işlemiyor. Kai Carstensen, bütün Euro Bölgesi'ni gözetmek zorunda olan Avrupa Merkez Bankası'nın Almanya açısından son derece gevşek sayılan faiz politikasını sürdüreceğini belirtiyor.
Yüksek talep – artan fiyatlar
Alman ekonomisinin resesyon öncesi düzeyi yakalama hızı bu yılın ilk çeyreğinde daha da arttı ve gayrı safi yurtiçi hasıladaki büyüme Ocak – Mart döneminde yüzde 1,5'u buldu. 2008 yılının kriz öncesi büyüme hızı bile bu kadar yüksek çıkmamıştı. Toparlanma zincirinin ilk halkasını oluşturan kimyacılık gibi ara endüstriler, yılın ilk üç aylık döneminde üretim ve satış hasılatı rekorları kırdı.
Bazı branşlardaki ısınma belirtilerinin konjonktürel daralmanın habercisi olmadığını belirten bazı uzmanlar, şirketlerin buna daha fazla yatırım ve istihdam yoluyla kapasitelerini arttırarak tepki gösterdiğini ifade ediyorlar.
Üretim maliyetleri de 2008 yılının büyüme aylarındaki fiyatların üzerinde seyrediyor. Talebin kısmen karşılanamaması haliyle fiyatları arttırıyor. Alman sanayi ve Ticaret Odaları Birliği'nin anketine katılan 24 binin üzerindeki şirketin büyük çoğunluğu, başlıca konjonktür riskinin artan enerji ve hammadde maliyetlerinde aranması gerektiğine işaret ediyor.
Alman makine sanayi büyük düşüşten sonra kısa zamanda toparlandı. Kapasite kullanımı oldukça yüksek. Bu branşta faaliyet gösteren şirketlerin yüzde onbiri sipariş yetiştirmekte zorlanıyor. İmalat sanayi üzde 86'lık kapasite kullanımıyla uzun vadeli ortalamanın biraz üzerinde seyrediyor. Bu branştaki kapasite kullanma rekoru yüzde 89'la 2007/2008 yıllarının hızlı canlanma aylarında kırılmıştı.
Çoğu konjonktür uzmanı baş döndürücü canlanmanın önümüzdeki aylarda normale döneceği görüşünde. İçinde bulunulan canlanmanın daha uzun bir zaman bereket getirmesi için sanayi sektörünün vites düşürmesi tavsiye ediliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Klaus Lauer (dpa)/Ahmet Günaltay
Editör: Hülya Topcu