Alman ekonomisini güç günler bekliyor
14 Kasım 2008- Almanya’nın resesyona girmesi bekleniyor muydu, küresel finans krizi bağlamında bu gelişmenin önemi nedir?
Aslında bu beklenmiyordu. Evet sanırım, gidişatın olumsuz olduğu yönünde bir düşüncemiz vardı, ancak Alman ekonomisinde yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan küçülme, herkes için sürpriz oldu. Teknik olarak, Almanya şimdi resesyona girmiş durumda. Ancak bunun da ötesinde, daha büyük bir endişe var. Bu resesyona, küresel finans krizinin etkileri daha ciddi olarak görülmeden önce girilmiş oldu. Avrupa genelinde zaten bir karamsarlık vardı, şimdi Almanya’nın resesyona girmesi bu karamsarlığı daha da artırdı.
- Almanya’yı ekonomik açıdan çok daha kötü günler mi bekliyor? Ekonomi ne kadar zamanda yeniden toparlanabilir?
Evet çok açık olarak, henüz en kötüsünü görmedik. Bu sadece bir başlangıç. Çünkü şu anda yaşanmakta olan, örneğin Almanya’da olan, küresel talepte yaşanan düşüşün bir yansıması. Belki de Almanya şu ana kadar, yaşanmakta olan bu talep düşüşünden kaçmayı başarmıştı. Ancak bugünden sonra Alman firmaları büyük olasılıkla, kredi borçlarını finanse etmek için büyük bir mücadele vermek zorunda kalacak. Bu da yatırımları çok büyük ölçüde etkileyecek. Bu yılın başında yaşanan enflasyon şoku nedeniyle zaten tüketici harcamalarında bir düşüş görülmekteydi. Şimdi ise, küresel talepte de bir düşüş yaşanmakta. Bu da Amerika Birleşik Devletleri’ndeki resesyondan kaynaklanıyor. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarda düşüş görülecek. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde, ekonominin yeniden toparlanması aylar alacaktır. Bu durumdan ancak, tahmini olarak gelecek yılsonunda çıkılabilecektir.
- Almanya’nın ihracata dayalı bir ekonomi olması artık bir dezavantaja mı dönüşmüş durumda? Almanya’nın ekonomisini yeniden dönüştürmesi, ihracata dayalı bir ekonomi olmaktan çıkması mı gerekiyor?
Almanya’nın ihracata dayalı bir ekonomi olmaktan çıkması zor görünüyor. Çünkü Alman ekonomisi endüstriyel üretime dayalı ve bu da doğası gereği, dünya piyasalarındaki gelişmelere karşı çok hassas. Uzun dönemli olarak bakarsak, Almanya’nın iç tüketimden çok, ihracata yönelmesi doğru bir tercih. Çünkü Almanya’nın kendi nüfusu azalmakta. Eğer nüfusunuz azalıyorsa, yapmanız gereken şey, yükselmekte olan yeni piyasalar üzerinde güçlü olmanız. Almanya’nın da aslında uzun süredir yapmakta olduğu bu. Evet, ihracata dayalı ekonomi Almanya’yı küresel şokların etkilerine daha açık hale getiriyor, ancak uzun vadede bunun, Almanya için tek seçenek olduğunu düşünüyorum.
- Almanya kısa vadede resesyondan en az zararla çıkabilmek için ne yapmalı?
Sanırım şu anda güçlü bir mali adıma ihtiyaç var. Almanya’nın şu anda yapması gerekenin, vergi indirimi olduğunu düşünüyorum. Güçlü, etkili ve hissedilebilir bir vergi indirimine gidilmesi gerekiyor. Alman işverenleri ve çalışanları tarafından hissedilebilecek bir vergi indirimine gidilmeli.
- Almanya’nın resesyona girmesi, istihdamı nasıl etkileyebilir, Almanya’da işsizlik artar mı?
Alman ekonomisi bugüne kadar, istihdam piyasası alanında kendisini oldukça iyi toparlayabildi. Yeni istihdam olanakları yaratmayı başardı. İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da istihdam piyasası küçülürken, Almanya yeni iş olanakları yarattı. Ancak bu trendin artık duracağını söyleyebiliriz. Almanya’nın bundan sonra olumsuz bir sarmala girme riski var. Eğer istihdam olanakları azalırsa, o zaman hanelerin büyük ölçülerde tasarrufa yönelme eğilimi artar. Bu da tüketim harcamalarındaki düşüşü daha da güçlendirir. İçinde girdiğimiz dönemde, ekonomi aktörlerinin bu olumsuz sarmala düşmesini engellemek için hükümetin bir an önce harekete geçmesi, bir adım atması gerekiyor.