Alman bankaları neredeyse batıyordu
21 Ağustos 2007Amerikan gayrimenkul piyasasındaki karşılıksız tahviller yüzünden girdaba kapılan iki Alman ticari bankası, Saksonya Eyalet Bankası (Sachsen LB) ve Alman Sanayi Bankası (IKB) milyarlarca euroluk kredi yardımıyla iflastan kurtarıldı.
Özellikle de Saksonya Eyalet Bankası gibi nispeten küçük bir bankanın neden Amerikan piyasasına girip gayrimenkul kredilerine milyarlarca euro yatırdığı merak konusu.
Amerikan emlak piyasasında milyarlarca euro batıran Saksonya Eyalet Bankası ancak büyük bir kurtarma operasyonuyla iflasın eşiğinden döndürülebildi.
AB yasak koydu
Aslında bu krizin öyküsü birkaç yıl önce, Avrupa Birliği Komisyonu’nun Alman bankacılık sektörünü incelemeye alamasıyla başladı. Almanya’da Deutsche Bank ve Commerzbank gibi özel ticari bankaların yanında kooperatif ve kamu bankaları da faaliyet gösteriyor. Bu özerk kamu kuruluşlarının zarar riskini ait oldukları belediye ve eyaletler karşılıyor.
Sırtını devlete dayadığı için kredibilitesi yüksek olan kamu bankaları büyük kurumsal müşterilerine elverişli şartlarla kredi açabiliyorlardı. Faiz avantajından sağlanan kar, kamu bankaları gelirlerinin yüzde 90’ını oluşturuyordu. AB Komisyonu iki yıl önce bunu yasaklatınca, kamu bankaları da şimdiye kadar yabancısı oldukları ve akıllarının çok ermediği alanlarda para kazanmak zorunda kaldı.
Ve sonuçta, İrlanda’daki şubesinin Amerikan emlak piyasasındaki riskli işlemleri sayesinde çok para kazanan Saksonya Eyalet Bankası, finans piyasasındaki kriz yüzünden şimdi iflasın eşiğine sürüklendi. İmdada devlet yetişti. 17 milyar eroluk krediyle iflas tehlikesi savuşturuldu.
Benzer vakalar yaşandı
Kamu mülkiyetindeki diğer iki bankanın, Berlin Eyalet Bankası (Berlin LB) ve Batı Eyalet Bankası’nın (West LB) daha son yıllarda milyarlarca euro batırdığını hatırlatan uzmanlar, bunun denetim açığından kaynaklandığı iddiasında.
Batı Eyalet Bankası, 2003 yılında, yüksek kar hevesiyle riskli işlere girip 3,5 milyar euro zarar etmişti. Durumu düzetlmesi için bankanın yönetim kurulu başkanlığına getirilen Thomas Fischer risk hacmini asgaride tutarak bankayı sağlığa kavuşturmaya çalışmıştı. Ama o da hisse senedi spekülasyonları yüzünden görevi bırakmak zorunda kaldı. Fischer’in halefi ve yeni umutların bağlandığı isim ise Alexander Stuhlmann oldu.
Kriz sırasında, Kuzey Ren Vestfalya eyaleti eski Maliye Bakanı Jochen Dieckmann da nedenler üzerinde durmak yerine bundan sonra ne yapmak gerektiğini anlatmayı tercih etmişti: “Netice itibariyle önemli olan bankayı bu zor zamanda istikrara kavuşturmak ve geçmişteki gibi kara geçirmektir.”
“Asli görevlerine dönsünler”
ABD emlak piyasasında yaşanan krizin Batı Eyalet Bankası’nın uzun vaadede nasıl etkileyeceğini tartışan uzmanlar, kamu bankalarının bundan böyle dünya pazarlarında boy göstermek yerine asli görevlerine dönüp tasarruf kasaları ve bölgelerindeki orta ölçekli işletmelerin finansmanıyla ilgilenmeleri gerektiğini söylüyor.
Tıpkı Baden Württemberg Eyalet Bankası gibi. Baden Württemberg Eyalet Bankası spekülatif işlemlere para yatırmadığı için karını artırıyor ve finans krizinden etkilenen diğer kamu bankalarını satın almaya hazırlanıyor.