AKP'nin Türkkan'ı vekillikten etme formülü
8 Kasım 2021Bingöl'de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i HDP'ye yakın olmakla suçlayan vatandaşa küfrettiği için özür dileyen, ardından da partisinin grup başkanvekilliği görevinden istifa eden Lütfü Türkkan, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki çekişmenin yeni unsuru oldu. Türkkan üzerinden Millet İttifakı'na yüklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkkan'ın vekillikten de istifa etmesi gerektiğinde ısrarlı. Bu konuda Akşener'e çağrı yapan Erdoğan, AKP'li kurmaylarına da gerekeni yapmaları talimatı verdi.
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre AKP, Türkkan'ın kendi isteğiyle milletvekilliğinden ayrılmaması durumunda Anayasa'nın 82'inci maddesinde yer alan "milletvekilliğiyle bağdaşmayan görev" hükmü gereğince Meclis Karma Komisyonu'nu harekete geçirmeyi planlıyor. Komisyon'un AKP'den gelecek bir önergeyle Türkkan hakkında "milletvekilliği görevini layıkıyla yerine getirmediği" yönünde bir rapor hazırlaması, rapor doğrultusunda hazırlanacak bir kararın da TBMM Genel Kurulu'nda oylamaya sunulması hesaplanıyor.
"Halk bize inanır, AKP'ye değil"
Vatandaşa küfrün kabul edilemeyeceğini ve Türkkan'ın da partideki grup başkanvekilliği görevinden istifa ettiğini belirten İYİ Partililer ise AKP'nin girişimlerinin sonuçsuz kalacağı görüşünde. Türkkan'ın özür dilediğine dikkat çeken İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, DW Türkçe'ye "Siz hiç özür dileyen AKP'li gördünüz mü? Bir vekilimiz vatandaşa küfür etti, görevinden ayrılmak durumunda kaldı. Çünkü İYİ Parti, ilkelerini korumak için çalışan bir parti. Ama bakın AKP'ye oy toplama peşine düştü" diye konuştu.
Ağıralioğlu, "İktidarın bu tür meselelerde avantaj kollaması normaldir, ama AKP normal bir parti değildir. Siyasi sicili bozuk AKP, İYİ Parti'ye parmak sallıyor. Halk bunu yemez. Halk bize inanır, AKP'ye değil" şeklinde sözlerini sürdürdü. Akşener'in bir kadın üzerinden küfredilmesini asla kabul edemeyeceğini vatandaşın çok iyi bildiğini savunan Ağıralioğlu, "İl ziyaretlerinde Akşener'e sempati var. Erdoğan'a ne var; tepki. Hiç boşuna bu olaydan oy devşirmeye çalışmasınlar" dedi.
"Bizi sahadan çekmek istiyorlar"
Akşener'in ise yeni grup başkanvekilliği seçimi için olağanüstü toplanan İYİ Parti Grubu'nda partililerin nabzını yokladığı ve bu görev için önerdiği Erhan Usta isminin de olumlu karşılandığı aktarıldı. Yapılan görüşmeler sonrası da Samsun Milletvekili Usta'nın bugün İYİ Parti Grup Başkanvekilliği’ne seçildi.
Akşener'in basına kapalı grup toplantısında partililere "Bingöl'deki olayı tasvip etmemiz mümkün değil. Kimse öfkesine mağlup olmasın. Vatandaşla olumlu diyaloğunuzu sürdürün. Bizi sahadan çekmek istiyorlar. Gündemi değiştirmek istiyorlar ama biz vatandaşın gündemini konuşmaya devam edeceğiz" diye seslendiği öğrenildi.
Provokasyon olabilir mi?
Peki küfür olayı seçmenin oy davranışı etkiler mi? Son anketler Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki oy farkını 3 puan olarak gösterirken AKP, küfür olayı üzerinden partisine oy kazandırabilir mi?
Siyasal iletişim uzmanı ve kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu, bu soruya "hayır" yanıtını verdi. Akşener'in gittiği her yerde bir gerilim yaşandığını söyleyen Uslu, "Bu gezilerde gerekli tedbir alınmıyormuş gibi bir görüntü var. Her ilde bunun yaşanıyor olması çok makul değil" dedi.
Akşener, geçen Mayıs ayındaki Rize ziyaretinde bir vatandaşın "PKK ile işbirliği yaparken burada ne işiniz var?" tepkisiyle karşılaşmıştı. Akşener, bu tepkiye "Yapmıyorum kardeşim. Bu nasıl iftira? Sizi Allah'a hava ediyorum. Megri megriyi ben mi söyledim? Osman Öcalan'ın mektubunu ben mi okuttum" yanıtını vermiş, Rize'de partililerle vatandaşlar arasındaki gerginlik ise polisin araya girmesiyle önlenmişti.
Erdoğan'ın bu gerginlikle ilgili "Bunlar daha iyi günlerin" çıkışına da Akşener'den "Provokasyon çalışmasının azmettiricisi" tepkisi gelmişti.
Kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu, Bingöl'deki olayın da provokasyon olabileceğine dönük değerlendirmelere hak verdiğini söyledi. Uslu, "Karşılıklı bir küfürleşme hadisesi söz konusu. Elbette ki bir siyasetçinin daha dikkatli olması gerekir. Bir provokatör gibi davranamaz. Sinirlerini, öfkesini kontrol edebilmeli, ama Bingöl'de küfre maruz kalan adam da bir masum ve mağdur değil. Küfür etmeyi meslek edinmiş bir adam, öyle görünüyor. Ortada profesyonel bir provokatör var" ifadelerini kullandı.
"Seçmen etkilenmez"
Türkkan'ın vatandaşa küfretmesini İYİ Parti'nin Millet İttifakı'ndaki büyük ortağı CHP ise gündemine almadı. Hatta Akşener'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla temas kurarak gerekli tasarrufu yapacakları mesajını verdiği konuşuluyor.
CHP'nin konuya sessiz kalışını "Çünkü bunun bir profesyonel provokasyon olduğunun CHP de farkında" sözleriyle değerlendiren Uslu, seçmen davranışının bu olaydan neden etkilenmeyeceğini ise şöyle anlattı:
"İktidar partisi, İYİ Parti ile ilgili bir propaganda yürüttüğü zaman İyi Parti seçmeni ondan etkilenmiyor, çünkü tersi de öyle. İYİ Parti, AKP ile ilgili bir şey söylediğinde de AKP seçmeni bundan etkilenmiyor. AKP'nin tabanı İYİ Parti'nin sıkışmasından mutluluk duyar ama İYİ Parti'nin tabanı -partiyi, lideri yıpratmak için yapıyorlar, propaganda yapıyorlar- deyip buna kulaklarını kapatır. Küfür elbette ki çirkin bir şey ama bu yüzden hiçbir İYİ Parti seçmeninin İYİ Parti'ye oy vermekten vazgeçeceğini düşünmüyorum."
"İYİ Parti merkezde konumlanamıyor"
Rawest Araştırma Merkezi Müdürü Roj Girasun da küfür olayının seçmende karşılığı olmayacağı görüşünde. Girasun, DW Türkçe'ye "Türkiye'de artık öyle bir döneme girdik ki; bu tür aktüel tartışmaların, aktüel yanlışların, güncel politik söylemlerin seçmen davranışına etkilerinin çok önemli olduğu bir eşik geride kaldı. Seçmen aslında bu kadar aktüel meseleler, yanlışlar üzerinden bir tercih değiştirmiyor. İYİ Parti'nin oylarına doğrudan etki eder ya da muhalefeti etkiler, bir seçim sürecini ciddi anlamda örseler gibi çıkarım yapmak yanlış" yorumunu yaptı.
Girasun'a göre küfür olayı İYİ Parti açısından başka türlü bir sıkıntıya işaret etmesinden ötürü dikkate alınmalı. İYİ Parti'nin çok uzun süredir merkez bir siyasi parti olma hedefi olduğunu hatırlatan Girasun, Türkkan'ın vatandaşa küfürlü müdahalesinin İYİ Parti kadrolarının partiyi merkezde tutamayacağını gösterdiğini düşünüyor. Girasun, "Sadece küfür olayı değil. İYİ Parti, 10 Ekim katliamı gibi Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamını kendi sosyal medya hesaplarında kınamaktan çekindi. İYİ Parti'nin sadece ideolojik olarak değil kadro açısından da handikapları, zayıflıkları var. Partinin kendine siyasette hedef koyarken bunları da düşünmesi gerekiyor" eleştirisini getirdi.
Hilal Köylü / Ankara
©Deutsche Welle Türkçe