AB'nin yeni dönem başkanı İrlanda

Yılbaşından itibaren Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı İrlanda’ya geçti. Dört milyon nüfusulu İrlanda’nın hedefi ise son bir yılda git gide dağılan birlik ruhunu yeniden canlandırmayı hedefliyor. Dublin’deki politikacılar, bunun için de işlerini herşeyden önce sabır ve titizlikle yapmayı planlıyor. Dönem başkanlığının İrlanda‘ya devredilmesi nedeniyle Dublin Şatosu’nda düzenlenen törende konuşan İrlanda Başbakanı Bertie Ahern de AB başkanlığnı Avrupa’ya en iyi hizmet için kararlılıkla yapacaklarını dile getirdi.

Birliğin tarihi bir dönemine başkanlık etmeye hazırlanan İrlanda’yı bekleyen sorunlar oldukça büyük kuşkusuz. Bunların başında 2003 yılının son zirvesinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olan anayasa tartışmaları geliyor. Ancak anayasa sorununa İrlanda’nın da çözüm bulacağına gözlemciler pek ihtimal vermiyor.

Genişleme projesi hayata geçecek

İrlanda’nın dönem başkanlığı döneminde ayrıca Avrupa Birliği’nin tarihi açısından çok önemli olan genişleme projesi hayata geçecek. 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren yeni 10 üyenin resmen kabulüyle, birlik artık 25 üyeli olacak ve Avrupa Birliği tarihine bir kilometre taşı olarak yazılacak.

Diplomatik çevreler ise İrlanda’nın özellikle Kuzey İrlanda sorunun çözümünde büyük bir tecrübe kazandığını bunun da Avrupa Birliği içindeki sorunları çözümde büyük katkı sağlayabileceği yorumunu yapıyorlar. Ayrıca İrlanda’nın son yıllarda sağladığı ekonomik ve siyasi başarılara dikkat çekiliyor.

İrlanda yeni üyelerin sorunlarını biliyor

İrlanda Dışişleri Bakanı Brian Cowen, Financial Times gazetesine verdiği demeçte, ”Önce bütün üye ülkelere kulak vereceğiz ve bir durum değerlendirmesi yapacağız” diyor. Cowen, hükümetinin en çok önem verdiği konunun, Avrupa Birliği’nin genişleme sürecinin aksaksız olarak tamamlanması olduğunu da sözlerine ekliyor.

Avrupa Birliği’ne 1973 yılında katılan ‘küçük’ İrlanda şüphesiz bu üyelikten en çok yararlanan ülkelerden biri. Dublin yönetimi bu yüzden yeni üyelerin sorunlarını çok iyi biliyor.

Dublin’i beklenyen gelişmeler

Ardından, Haziran ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri var. Ayrıca Romano Prodi başkanlığındaki Avrupa Birliği Komisyonu’nun da görev süresi sona eriyor. Bu yüzden yeni bir komisyon başkanının belirlenmesi gerekiyor. Avrupa Birliği Komisyonu 2007 yılından sonrası için bütçe politikasına ilişkin tahminlerini açıklayacak ve İrlanda da olası bütçe kavgasına hazırlıklı olmak zorunda.

Dublin bütün bu önemli gelişmelerin dışında altı aylık dönem başkanlığı esnasında para piyasalarının liberalleştirilmesi ya da istihdam alanında büyük reform projeleri gibi önemli icraatları da gerçekleştirmek istiyor. Özellikle göç politikaları konusunda İrlanda kendi tecrübelerinden de yola çıkarak önemli adımlar atmayı planlıyor.

Anayasa tartışmaları

Ancak bir de anayasa konusundaki tartışma var. Dublin Avrupa Birliği’ni girdiği bu çıkmaz sokaktan çıkarmayı başarabilecek mi? Siyasi gözlemciler buna pek ihtimal vermiyor. Dışişleri Bakanı Cowen ise bu yılın ilk altı aylık döneminde bu sorunun çözülebilmesi konusunda ‘temkinli bir iyimserlik’ içinde olduklarını belirtiyor. Cowen sözlerini şöyle sürdürüyor:

”Kuzey İrlanda sorununda aynı durumu yaşadık. Tabii ki konuyu çözüme kavuşturmak için çalışacağız. Ama bunun için bir tek bizim gayretimiz yeterli değil. Herkesin destek ve gayret göstermesi gerekecek.”

Cowen, Silvio Berlusconi’nin Brüksel’de yaptığı sözlü pazarlıkların da geçerli olmadığını, kendileri için sadece kağıtta yazılı olan anayasa taslağının geçerli olduğunu da dile getirdi. Dublin anayasa konusnunu bütçe ve finansman konuları ile birarada tartışılıyor olmasını da endişe verici buluyor. İrlanda Dışişleri Bakaın Cowen ekonomik durumu diğer ülkelere oranla daha kötü olan üyelerin gelişmesinin birliğin tamamına yarar sağlayacağının unutulmaması gerektiğini belirtiyor.