AB’den Volkswagen yasasına iptal

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ECJ), Almanya'nın en büyük otomotiv üreticisi Volkswagen'in yabancılara satışını kısıtlayan kanunu iptal ederek şirket hisselerinin yüzde 31'ini elinde tutan lüks otomobil üreticisi Porsche'un tam kontrol sağlamasının önünü açtı.

Volkswagen'i 1960 yılında kısmen özelleştiren Almanya, eşzamanlı olarak yürürlüğe giren yasal düzenlemeyle ne kadar hisse sahibi olursa olsun her bir yatırımcının oy hakkını yüzde 20'yle sınırlandırmıştı.

Azınlık hissedarları gözetildi

AB Komisyonu'nun 2005 yılındaki başvuru üzerine konuyu gündemine alan Avrupa Adalet Divanı'nın nihai kararında, Volkswagen'i korumak için gerek duyulan sözkonusu kanunun ''azınlık hissedarlarının genel çıkarlarına'' hizmet etmediği kaydedildi. Mahkeme kararında, yasal düzenlemenin “sermayenin serbest dolaşımını haksız yere engellediği” belirtildi.

Karar, Porsche’un etkisini artıracak

AB mahkemesinin iptal kararıyla Porsche'un şirket üzerindeki kontrolünü artıracağını düşünen yatırımcılar, Frankfurt Borsası'nda Volkswagen hisselerinin yüzde 2,5 artışla 184,87 Euro’ya yükseltti. Piyasa değeri 65 milyar Euro’yu bulan Volkswagen'de yaklaşık yüzde 31 hissesi bulunan Alman lüks otomobil üreticisi Porshe'un ardından Aşağı Saksonya eyaleti hisselerin yüzde 20'sini kontrol ediyor.

Yılda sadece 100 bin adetlik satışına rağmen sektörünün en yüksek kar marjına sahip şirketi olan Porsche, Volkswagen'i satın alırsa Audi, Seat, Skoda, Bentley, Bugatti ve Lamborghini markaları yanında ağır vasıta üreticileri Scania ve MAN'ın en büyük hissedarı haline gelecek.

Oy hakkı yüzde 20 ile sınırlandı

Volkswagen yasası, şirketin 1960'lı yıllarda özelleştirilmesiyle devreye girdi. Yasa, Volkswagen’in merkezinin yer aldığı Aşağı Saksonya eyalet yönetimine holding yönetimi üzerinde büyük etki sahibi kıldı. Yasa uyarınca Volkswagen’in herhangi bir ortağının, hisse oranı ne olursa olsun kararlardaki oy hakkının yüzde 20'yi aşmaması karara bağlandı.

Volkswagen yasası ile bir yandan “yabancıların” şirkette kontrolü ele geçirmeleri engellenmek diğer taraftan yönetimin başta istihdam gibi duyarlı bazı siyasi konularda söz sahibi olmasını sağlıyor. Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Komisyonu'nun 2004 yılında yaptığı başvurunun ardından dosyayı görüşmeye başladı. Adalet Divanı tarafından bu yılın başında verilen ara kararda da “sözkonusu yasal düzenleme Avrupa kurallarına aykırı” bulundu.