AB'den isyancılara askerî eğitim
3 Mart 2013Alman Der Spiegel dergisinin haberine göre AB'nin Suriyeli isyancılara sunmayı kararlaştırdığı “teknik destek” kapsamında, isyancılara silahlı savaş eğitimi verilmesi de bulunuyor. Habere göre askerî eğitim verecek uzmanlar, İngiltere ve Fransa'dan gönderilecek. Derginin hükümet çevrelerinden aldığı bilgilere göre Almanya'dan bu tarz uzmanların Suriye'ye gönderilmesi ise beklenmiyor.
Avrupa Birliği ülkeleri geçen hafta Brüksel'deki Bakanlar Konseyi toplantısında aldığı kararda Suriye'ye uygulanan silah ambargosunda bazı düzeltmeler yapmış ve sivil halkın korunmasına hizmet etmesi halinde “öldürücü olmayan teçhizat” satılabileceği kabul edilmişti. Metinde ayrıca “teknik destek” sunulacağı ifade edilmiş ancak bu desteğin ne anlama geldiği tam olarak açıklığa kavuşmamıştı. Spiegel'in haberine göre üye ülkelere bu kararın Suriye'deki savaşçılara silah eğitimi verilmesi anlamına da geldiği ifade edildi. Toplantıda İngiltere, Suriye'deki isyancıların silahlandırılmasını da istemiş ancak bu kabul edilmemişti.
AB silah vermeye yanaşmıyor
Çoğu Batılı devlet Suriye Ulusal Koalisyonu’nu Suriye halkının tek meşru temsilcisi olarak kabul ediyor. Mültecilere ve muhalefetin kontrolündeki bölgelerde yaşayan Suriyelilere yapılan yardımlar ulusal koalisyonla koordine ediliyor. Avrupa Birliği (AB) ve ABD, muhalefete daha fazla yardım yapılacağını duyurmakla birlikte Esad rejimini devirmek için iki yıldır savaşan sivil muhalefete silah vermeye yanaşmıyor. Roma’daki Suriye’nin Dostları buluşmasında da bu tutum teyit edildi. AB buluşmadan önce silah ambargosunu üç ay uzatmıştı.
AB ve ABD yardımı artırmayı ve öldürücü olmayan teknik ekipmanla sivil halkın korunmasında kullanılabilecek gereçlerin de muhaliflere verilmesini kararlaştırdı. Hangi malzemenin bu vasfa uygun olduğunu yardım gönderen ülkelerin dışişleri bakanları tayin edecek. Almanya korunma, taşıma ve sahraya uygunluk şartlarını yerine getirip de silah özelliği olmayan malzemeyi ambargo kapsamından çıkarıyor. Dışişleri yetkilileri, anlaşmazlığın tırmanmasına yol açıp sivil halkı mağdur edebilecek malzeme gönderilmeyeceğini duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de muhalefete yapılan yardımların artacağını ancak rejim aleyhtarlarına silah verilmesinin söz konusu olmadığını söylemişti.
Muhalefet silah talebini yineliyor
Batı’nın tutumunu hayal kırıklığıyla karşılayan muhalefet temsilcileri silah ihtiyacını karşılayabilme taleplerini yineliyorlar. Bölünmüş durumdaki muhalefetin güçlü kanatlarından ulusal koalisyonun hukuk komitesi üyesi Hişam Marva Batı’dan bunu beklemediklerini, İran ve Rusya, Şam rejimine sürekli silah verirken, Batı’nın kendilerine ambargo uyguladığını söyledi. Marva, Deutsche Welle’ye verdiği demeçte, kendilerini Batı’nın sempatisiyle değil ancak silahla savunabileceklerini söyledi: “Ambargo kalksın ki dışarıdan silah alabilelim. Kendimizi savunabilmek için özel silahlara ihtiyacımız var. Savaş uçaklarından açılan ateşe ve fırlatılan roketlere karşı kendimizi Amerikan dışişleri bakanının sözünü ettiği kurşun geçirmez yeleklerle mi savunacağız.”
Batılı ülkeler hem muhalefeti Şam rejimiyle verdiği mücadelede kaderine terk etmek istemiyor hem de muhalefet bünyesindeki radikal dinci grupların silahlanmasına mani olmaya çalışıyor. Yardım kapsamına silahların alınmamasını bu ikilemin ışığında değerlendirmek gerektiğini belirten İngiliz güvenlik uzmanı Jonathan Eyal ABD ve AB’nin Suriye kriziyle ilgili son kararlarında açık bir strateji saptamakta zorlandığını belirtti. Jonathan Eyal “Öldürücü olmayan yardım malzemesi kavramının yeniden yorumlanması gerekir. Sadece gıda ve ilaç değil, aynı zamanda nakliye araçları alınabilmesi için de para yardımı yapılabilmeli. Kesin bir hedefe göre değil de çaresizlikten alınmış kararlara benziyor. Yardım planında tutarlı bir strateji olduğunu sanmıyorum” diye konuştu.
'Yardım isyancıları Batı yanlısı yapmaz'
Londra’daki bir uluslararası güvenlik araştırmaları merkezinin başkanı olan Jonnathan Eyal, Suriye muhalefetine şimdiye kadar silah yardımı yapılmamış olmasının haklı gerekçeleri olduğu görüşünde: “Suriye’deki farklı muhalif grupların durumunun Batılı yardımlarla doğrudan bağlantılı olduğunu sanmıyorum. Müstakbel Suriye yönetimi üzerinde nüfuzumuzu kullanabilmek için muhalefette etkili olmamız gerektiğine dair yaygın bir görüş var. Bunu da onlara malî ve askerî yardım yaparak sağlayabileceğimiz düşünülüyor. Bu tezin inandırıcı yanları var. Ancak, yaptığımız yardımın miktarıyla bu grupların içindeki gelişme arasında bir bağ bulunduğunu sanmıyorum.”
İngiliz uzman, muhalefet bünyesindeki aşırı dinci gruplaşmaların sırf ABD ve Avrupa’dan yardım geldiği için Batı yanlısı bir tutum içine girebileceğine ihtimal vermiyor. Jonathan Eyal, Batılı istihbarat örgütlerinin muhalefeti desteklemeye çalışmasının nedenlerini ise şöyle sıralıyor: "Bunun ilk nedeni, teşkilatlanabilmesi için muhalefete yapılabilecek en kolay yardım olması. İkincisi, muhalefetin nasıl kişilerden oluştuğunu öğrenmek. Libya’daki Kaddafi rejiminin yıkılmasından sonra, muhaliflerini iyi tanımamamız başımıza iş açmıştı. Bu bakımdan Suriye muhalefeti hakkındaki bilgimizi ne kadar artırırsak, o kadar iyi olur. İstihbarat örgütlerimizin bu bölgede faaliyet göstermesinin üçüncü nedeni ise gizli örgütlerin burada zaten birbirleriyle yarış halinde olmasıdır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Andreas Gorzewski/Ahmet Günaltay
Editör: Ercan Coşkun