AB'den ekonomik krizle mücadele paketi

Birlik Komisyonu’nun Çarşamba günü açıklayacağı teşvik paketinde, Avrupa ekonomisini üye ülkeler arasındaki koordineli mali teşviklerle canlandırmak amacıyla gayrı safi yurtiçi hasılanın yüzde biri tutarında fon oluşturulması öngörülüyor.

Almanya hükümeti Brüksel'den gelen haberi pek sıcak karşılamadı. Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Almanya’da uygulanacak teşvik programının karara bağlandığı ve bu pakete ayrılan milyarların Komisyon tarafından belirlenen meblağdan düşülmesi gerektiği belirtildi. Mali krizin reel sektöre sıçrayıp hizmetler ve sanayi sektörlerindeki branşları da tehdit etmeye başlaması üzerine ayrıntılı bir program hazırlayan Birlik Komisyonu’nun önerileri Aralık ayı ortalarındaki AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinde karara bağlanacak.

Almanya hükümeti Komisyon tarafından hazırlanan teşviklere ek katkıda bulunmaya yanaşmıyor. Hükümet sözcüsü son haftalarda milyarlık teşviklere start veren hükümetlerin cezalandırılıp, şimdiye kadar önlem almayan hükümetlerin ödüllendirilmesine karşı olduklarını söyledi. Koalisyon hükümeti Ekim ayında tüketici ve şirketlerin vergi yükünün 20 milyar euro azaltılıp kamu harcamalarının 12 milyar euro arttırılmasını kararlaştırmıştı. Teşviklerin toplamlı Almanya’nın gayrı safi yurtiçi gelirinin %1,3’ünü buluyor.

Almanya’nın borç yükü artacak

Mali ve ekonomik kriz Berlin yönetiminin bütçe planlarını da bozdu. Maliye Bakanlığı 2009’da öngörülenden daha fazla borçlanacak. Maliye Bakanı Peer Steinbrück federal devlet ve eyaletlerin bütçe konsolidasyonu hedefinden sapmadıklarını, ancak resesyon yüzünden bu öncelikli hedefin ertelenebileceğini, söyledi.

Birlik Komisyonu durgunluktan en çok etkilenen otomotiv ve inşaatçılık gibi branşlara destek olmak amacında. Brüksel’in amacı otomotiv kuruluşlarının çevre teknolojileri ve alternatif motor geliştirme amacıyla yapacakları yatırımlara kamu sektörünü ortak etmek. İnşaatçılıkta, enerjiden tasarruf sağlayan malzemelerin kullanılmasını teşvik ve altyapıda da Avrupa elektrik şebekesinin modernizasyonu Komisyon’un planlarında öncelik taşıyor.

Küresel resesyon tehdidi

Uluslararası mali kriz global konjonktür ufkunu karartmaya devam ediyor. Almanya’nın önde gelen araştırma enstitüleri artık küresel resesyondan söz etmeye başladı. Alman Bankalar Birliği’nin son raporunda da, Almanya’nın 2009 yılını sıfır büyümeyle kapatmasının bile başarı sayılacağı belirtiliyor. Almanya Merkez Bankası 2008’in son çeyreğinde resesyonun hızlanacağı ve reel ekonomiyi sekteye uğratan mali krizin etkisini asıl önümüzdeki yıl göstereceği kanaatinde. Ucuzlayan enerji ve hammadde fiyatlarının enflasyon tehlikesini azalttığını söyleyen Merkez Bankası Başkanı Axel Weber bu gelişmenin Avrupa Merkez Bankası’na faizleri daha da düşürme imkanı yarattığını sözlerine ekledi.

Almanya’nın en büyük ticari Bankası Deutsche Bank’ın baş iktisatçısı Norbert Walter de fiyatlardaki gerilemenin küçümsenmeyecek bir avantaj olduğu görüşünde.

Olumlu faktörlerin hasıraltı edildiğini öne süren Walter, “Şimdiye kadar ekonominin yere sağlam bastığı söylenmekteydi. Gerçekten de özel sektör krize yüksek kârlarla girdi. Gelir ve istihdam açısından da Almanya’nın kötü durumda olduğu söylenemez. Ama global ekonomik güvensizlik öyle arttı ki, hammadde fiyatlarının düşmesi ve döviz kurlarının gerçekçi düzeye gelmesi gibi rekabete yarayacak olumlu faktörlerden neredeyse hiç söz edilmiyor” diye konuştu.