AB Nabucco’yu gözden çıkardı mı?
3 Temmuz 2007Kuzey Akımı, Güney Akımı, Mavi Akım ya da Nabucco... Doğal gazı yılan gibi kıvrılan sonsuz uzunluktaki boru hatlarıyla Rusya ya da Orta Asya’dan Avrupa’ya taşıyacak iddialı projeler saymakla bitmez.
Bütün bu projelerin siyasi boyutu ağır basıyor. Çünkü ithal enerji ikmali siyasi bağımlılık da yaratıyor. Avrupa Birliği enerji güvenliğini sağlama almak ve Rus doğal gazına olan bağımlılığını azaltabilmek için 2011 yılında tamamlanmak üzere Orta Asya gazını Avrupa’ya nakledecek olan Nabucco projesini ortaya atmıştı. Ancak enerji politikasıyla ilgili değerlendirmelerde bu projeden artık söz edilmez oldu.
Oysa AB ülkeleri Nabucco projesinde kararlı olduklarını duyurmuşlardı. Yeni boru hattı Avrupa’yı Hazar bölgesindeki doğal gaz kaynaklarına bağlayacak, bu değerli enerji ham maddesi Rusya baypas edilerek Türkiye ve Balkanlar üzerinden Batı Avrupa’ya ulaştırılacaktı.
Henüz yeşil ışık yakılmadı
Projeyi gerçekleştirecek olan Avusturya’nın OMV şirketinin başkanlık ettiği beş ortaklı konsorsyumun sözcüsü Reinhard Mitschet Nabucco’ya neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle anlatıyor: “Nedeni gayet basit. Avrupa’nın doğal gaz tüketimi hızla artıyor. Arraştırmalara göre tüketim yılda 500 milyar metreküpten 700, 800 milyar mmetreküpe çıkacak. Aynı zamanda Avrupa’nın doğal gaz üretiminde de düşüş var. Bu da ek savkiyata ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Hazar bölgesinin dünyanın en büyük ikinci doğal gaz rezervlerini barındırıyor. Talebi artan Avrupa ile Hazar arasındaki köprüyü Nabucco kuracak.”
Ancak doğal gaz köprüsünün temel atma töreni için henüz yeşil ışık yakılmış değil. Doğal gaz zengini Orta Asya ülkeleri enerji politikalarını Rusya ile koordine etmekte kararlı. Bunun pratikteki anlamı ise daha Nabucco projesi kağıt üzerinde beklerken Rusya’nın bu ülkelerle arasındaki boru hattı bağlantılarını güçlerdirerek Orta Asya doğal gazı üzerindeki nüfuzunu arttırıyor olması. Rus enerji devi Gazprom daha şimdiden Hazar gazını fiyat farkıyla batı Avrupa’ya satıyor.
Rusya topraklarından geçen boru hatlarını rekabete açmaya yanaşmadığı için üçüncü ülkelerin Avrupa’ya doğrudan gaz sevketmesi de mümkün değil.
Gazprom’un Almanya temsilcisi Dieter Gornig de “Orta Asya’nın doğal gaz üreticileriyle olan bağlantılarımız açısından, Nabucco boru hattını dolduracak gaz kaldığını sanmıyorum” diyor.
Irak ve İran da hesaba katılıyor
Şimdiden Avrupa’ya gaz satan Azerbaycan Nabucco’yu tam kapasite çalıştırıp 4,5 milyar euroluk projeyi amorti edecek kapasiteye sahip değil. Ama AB Komisyonu Sözcüsü Andris Piebalgs’ın da dediği gibi AB Nabucco’da ısrarlı.
Piebalgs’e göre “Bölge jeopolitik istikrara kavuştuğu takdirde İran ve Irak doğal gazı da Nabucco’ya verilebilir. İran’ın, dünyanın Rusya’dan sonraki en büyük doğal gaz yataklarına sahip olduğu unutulmamalı. Nabucco, sadece Rusya’nın komşusundan doğalgaz alınması şeklinde tanımlanmamalı.”
Rusya bu alandaki tekelci konumunu tehlikeye atmamak için Türkiye’ye açılan Mavi Akım’ı Macaristan’a kadar uzatmayı kararlaştırdı. Ayrıca Yunanista üzerinden İtalya’ya uzanacak Güney Akımı’na Balkan ülkelerini de dahil etme planları yapılıyor.
Enerji bağımlılığına aşırı refleks
Berlin’deki Bilim ve Siyaset Vakfı’nın enerji uzmanı Roland Götz, Avrupa’nın enerji bağımlılığına aşırı refleks vermesinin doğru olmadığı görüşünde: “Avrupa’nın enerji ithal ettiği ülkeleri geniş yelpazeye yaymak isteyip bunu enerji politikasının mutlak önceliği yapması Rusya’yı tedirgin etti ve Rusya bu girişimi önlemenin yollarını aramaya başladı.”
Rus Gazprom’un, Nabucco konsorsyumuna başkanlık eden Avusturya şirketini satın alacağına dair söylentiler Moskova’nın enerji tekelciliğinin avantajlarından kolay kolay vazgeçmeyeceğini gösteriyor. Doğu ile Batı arasındaki enerji akımına köprü oluşturma iddiasındaki Türkiye’nin enerji pokerinde atacağı adımları kestirmek ise zor.
Türkiye, topraklarından geçmesi düşünülen çeşitli boru hattı projeleri arasında tercih yapmakta zorlanıyor. Türkiye’nin resmi tutumu, Nabucco ile Rus projesinin çelişmedikleri. Bu da Türkiye’nin bütün şıklara açık olduğunu gösteriyor.