1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

26 Eylül 2012

Euro krizi, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin Berlin ziyareti, sünnet tartışmaları ve radikal İslam tehdidi, bugünkü Alman basınında yer alan yorum konuları arasında.

https://p.dw.com/p/16EXD
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Euro krizi, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin Berlin ziyareti, sünnet tartışmaları ve radikal İslam tehdidi, bugünkü Alman basınında yer alan yorum konuları arasında.

Süddeutsche Zeitung, Euro krizi çerçevesinde, ortak para biriminin hayata geçirilmesinde önemli rol oynayan eski başbakan Helmut Kohl'ün kararını sorguluyor:

“Euro, Helmut Kohl’ün en büyük hatası mı? Kohl, her zaman euronun yürürlüğe sokulmasının geri çevrilemez bir süreç olduğunu savundu ve savunuyor… Bu riskli projenin geri çevrilemezliği onun için, projenin akıllı temeller üzerine oturtulmasından daha önemliydi. Belki euronun tehlikelerinin farkında değildi. Ama siyasetin ve insanların sebatsızlığının tehlikesini biliyordu. Euro onun için birliktelik ve barışın sembol ve garantisiydi.”

Berliner Zeitung ise Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin Berlin ziyaretini konu alıyor:

“Draghi, euro krizinde uyguladığı para politikaları için Almanlardan anlayış göstermelerini istedi. Alman Sanayiciler Birliği’ndeki etkileyici konuşması, Euro Bölgesi’ndeki kavganın aynı zamanda söz düellosu haline geldiğini gösteriyor. Draghi’nin sanayicilerle konuşması tesadüf değil. Alman ekonomisi tüm euro krizi boyunca dikkate şayan şekilde yapıcı bir rol oynadı. Tüm eleştiriler bir yana, belirli noktalarda bir şeyi açıkça ortaya koydu: Draghi gibi Euro uğruna mücadele verenler, aynı zamanda Almanya’nın çıkarları ve ülkedeki istihdam için de savaşıyor demektir.”

Köln'de bir mahkemenin sünneti ‘yaralama' suçu olarak gören kararı ile ilgili tartışmalarda Alman hükümeti atağa geçti. Adalet Bakanlığı'nın yasa tasarısı taslağına göre sünnet ‘yaralama' olarak görülmesine rağmen, ailenin rızası ve tıbbî gereklere uygun bir şekilde yapılması durumunda hukuka aykırı sayılmayacak. Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumu şöyle:

“Ebeveynler çocuklarının kulaklarını deldirmelerine ya da yüzlerinden metal küpeler geçirmelerine izin veriyorsa sünnete niye izin verilmesin ki? Ancak Köln’deki mahkeme kararıyla başlayan tartışma tam da ebeveynlere tanınan bu geniş hakkı sorguluyor. Hükümetin önerisi bunun gerisinde kalıyor. Bir bebeğin vücudunun dokunulmazlığına yapılacak, geriye döndürülemez bir müdahaleyi, ebeveynin arzusuyla gerekçelendirmek her zaman mümkün değil. Başbakan Merkel yüce dış politik nedenlerle ülkeyi komik duruma düşürmemek gerektiğini söyledi. Ama o zaman bu örnek anayasa devleti kendini göstermeli ve tıbbî açıdan gerekli olmayan sünnetin sadece zorunlu dinî nedenlerle yapılmasına izin vermeli.”

Ebu Esad isimli bir radikal İslamcının, İslam karşıtı video filminde bir Alman oyuncunun da rol aldığı gerekçesiyle Almanya’da saldırılar düzenlenmesi çağrısında bulunduğu açıklandı. Neue Osnabrücker Zeitung’un yorumu şöyle:

“Almanya, ABD’de çevrilen bir İslam karşıtı video nedeniyle öfke, nefret ve fanatikliğin yansıma alanı haline mi geliyor? Bu soru sorulmalı. Çünkü İslamcılar Sudan’daki Alman Büyükelçiliği'ne saldırmıştı. Gerçekte ise saldırı çağrısı Almanya’daki tehdit durumu açısından bir değişiklik yaratmıyor. Tehdit oldukça gevşek, soyut, ama buna rağmen büyük. Almanya çoktan terör saldırılarının potansiyel hedefi haline geldi. Ebu Esad’a göre ne kadar çok kişi öldürülürse o kadar iyi. Onun hedefindeki sadece güya Alman olduğunu iddia ettiği bir oyuncu değil, aynı zamanda düşünce özgürlüğünü savunan politikacılar ve tüm liberal vatandaşlar. Toplumun tehlikeyi ciddiye alması gerek.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Başak Özay