Avrupa basınından özetler
16 Aralık 2013Almanya’da Angela Merkel’in üçüncü başbakanlık dönemi öncesinde kendisinden beklentilerle ilgili Hollanda gazetesi de Volkskrant şu yorumu yapıyor:
“Helmut Kohl ve Konrad Adenauer Alman toplumuna damgalarını vurdu. Angela Merkel’den de gelecek 4 yıl içinde şekillendirici bir siyaset bekleniyor, özellikle de Avrupa cephesinde. Şimdiye kadar yorumcuların kanaatine göre eğri büğrü bir zemin üzerinde bir kriz yöneticisi olmaktan öteye gidemedi. En sadık yardımcısı Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin yardımıyla Merkel iradesini hiç olmadığı kadar iyi bir biçimde ortaya koyabilir. Federal Meclis bünyesindeki bir muhalefet ise, Yeşiller ve Sol Parti’den ibaret iki küçük fraksiyon düşünüldüğünde söz konusu bile değil. Koalisyon sözleşmesi hakkında görev icabı homurdanmaları son günlerde dikkate bile alınmadı. Büyük Koalisyon içinde, yani CDU/CSU ile SPD arasındaki mantık evliliği içerisinde kimi çatırdamalar duyulabilir.”
Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais ise Almanya’da kurulan yeni koalisyon hükümeti ile birlikte bir dönemin de geride kaldığı öngörüsünde bulunuyor:
“Büyük Koalisyon'un kurulmasıyla birlikte tüm tarafların kusursuz tavır aldıkları bir geçiş dönemi sona eriyor. SPD’deki parti içi oylama popülizmin panzehiri olabilecek, demokratik bir ilerleme anlamına geliyor. Hrıstiyan Demokratlarsa sabit bir çoğunluk arayarak sorumluluk bilincine sahip olduklarını gösteriyorlar. Sağ, Almanya'da imrenilesi bir demokratik karakteri olduğunu ispat etti. Yeni hükümet, politikalarında istikrar ile dönüşümün ölçülü bir kombinasyonunu sergileyecek. Koalisyon radikal olmayan ve önceki hükümetin çizgisini tamamen rafa kaldırmayan sosyal bir dönüşüm gerçekleştirecek. Her şey, izlenen tasarruf politikasının zamanının geçtiğine delalet ediyor.”
Fransa’dan Sud Ouest Sosyal Demokratların başarısına dikkat çeken bir yoruma yer veriyor sayfalarında:
“Almanya’nın bir hükümeti meydana getirmek ve Angela Merkel’e üçüncü başbakanlık dönemini açmak için neredeyse üç aya ihtiyacı oldu. Zaman ve inatçı müzakereler, sağlam bir uzlaşmanın sağlanabilmesi için CDU/CSU ve SPD'nin üzerinde mutabık oldukları reçeteydi. Sosyal demokrat parti yönetimi açısından bildiğini okuyan tabanı başbakanı destekleme noktasına getirmek bir başarı. Parti içi üye oylamasında çıkan yüzde 76'lık evet oyu önceden öngörülebilir bir sonuç değildi. Ve eğer SPD tabanı bu deneyi bir kez daha yapma riskini göze almışsa bunu yönetimine borçlu. Zira yönetim eylül ayındaki vasat seçim sonucuna karşın kendisi açısından asıl mühim olana erişmeyi başardı.”
Ukrayna'daki gelişmelerle ilgili olarak Rus Kommersant gazetesinin yorumu şu şekilde:
“Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in tavizleri ne muhalefeti ne de Batı’yı tatmin ediyor. Avrupa Birliği Kiev ile Ortaklık Anlaşması görüşmelerine dün ara verdi ve hükümeti müzakerelere gönülsüz olmakla suçladı, ABD ise Ukrayna yönetimini yaptırımlarla tehdit etti. Bu sırada muhalefet taleplerini temelden değiştirdi. Protestoların vahşi bir biçimde dağıtılmasından sorumlu olanların cezalandırılması temel hedef olmaktan çıktı. Bunun yerine Devlet Başkanı Yanukoviç’in salı günü Rusya’ya yapacağı ziyaret sırasında ‘Ukrayna’nın satılmasının’ engellenmesi kondu. Keskinleşmesine hem hükümetin hem de Batı’nın katkı sunduğu bu durum, Ukrayna Devlet Başkanı’nı bir çıkmaza sokuyor.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Ercan Coşkun
Editör: Başak Özay