11.06.2015 - Alman basınından özetler
10 Haziran 2015Die Welt gazetesinin internet portalında “ABD’nin IŞİD’e Karşı Yeni Stratejisi” başlıklı bir haber-analiz dikkat çekiyor. Bu stratejiye göre Musul kentinin IŞİD’den kurtarılması girişimleri erteleniyor, Bağdat’a 100 kilometre mesafedeki Ramadi’nin başkente yakınlığı nedeniyle bu kentin ele geçirilmesi öncelik kazanıyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın Irak askerî güçlerinin IŞİD’e karşı mücadelede daha hızlı bir biçimde eğitimden geçirilmesi yönünde görüş belirttiği, Anbar vilayetinde 10 bin askere eğitim ve teçhizat sağlanacağı, ek olarak 3 bin kişinin de askere çağrılacağı belirtiliyor. Ramadi çevresindeki cephe boyunca oluşturulacak yeni Amerikan askeri üssünün de Iraklı askerlerin eğitimi ve ortak çalışmalar açısından IŞİD ile mücadelede önemli rol oynamasının beklendiği de makalede yer alıyor.
Die Tageszeitung’ın internet portalında Jürgen Gottschlich imzalı bir yorum göze çarpıyor. “Bir Rastlantı Değil” başlıklı değerlendirmede, Diyabarbakır’da dört kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların Kürtlerin birleşme sürecini tehlikeye attığı öne sürülüyor. Yorumda özetle şu satırları okuyoruz:
“Çatışmanın PKK ile İslamcı-Kürt Hüda-Par yandaşları arasında yaşandığı ileri sürülse de, tıpkı seçimden önce HDP’nin büyük mitingine düzenlenen suikast gibi, şimdiki bu çatışmalar da bir rastlantı olamaz. Erdoğan’ın çevresindeki takımın Kürtlerin yeni bir bütünleşmeye gitmesinden daha büyük bir korkusu olamaz. HDP’yi şiddet ve huzursuzlukların kaynağı olarak göstermek, özellikle eski iktidar çevrelerinin işine geliyor. O yüzden Demirtaş ile HDP’nin en önemli görevi, şiddet içeren provokasyonlara şiddetle yanıt vermemektir. HDP sadece böyle bir tavırla büyük seçim zaferini pratikte uygulamaya koyabilir.”
Konu değiştiriyoruz… Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras bir İtalyan gazetesine yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden ayrılmasının para birliğinin sonunu getireceği iddia etmişti. Die Welt gazetesi bu açıklamaya yönelik yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“Tsipras’ın yaptığı üzere sözleşmelerin tek taraflı olarak iptal edilmesi para birliğinin temelini torpilliyor. Tsipras ile görüşmeleri sürdüren taraflar partner gibi değil, hasım gibi bir izlenim bırakıyorlar. Atina’nın geçen aylarda kasten bozduğu güvenin şimdilerde yeni bir malî yardım anlaşması ile düzelebileceğini ve ilişkilerin normalleşmeye dönüşebileceğini düşünmek pek mümkün görünmüyor. Yunanistan Euro bölgesi’nde kalacaksa, bunun olumsuz etkileri uzun vadede para birliği içinde hissedilecektir. Ama herşeyden önce de İngilizler ile AB’nin reformdan geçerilmesine ilişkin Londra’nın haklı talebi üzerine görüşmek için AB’nin gücü kalmayacaktır. Birliğin yalpalama riski büyük; çünkü AB yanlış üye ile birlikte yol almaktan yana. “
Mısır'ın turistik bölgesi Luksor'daki Karnak Tapınağı'na bombalı saldırı girişiminde bulunmak isterken, kentin otoparkında araçlarından inen saldırganlardan biri, polisle girdiği çatışma sırasında üzerindeki bombanın patlaması sonucunda, diğer ikisi ise vurularak öldü. Süddeutsche Zeitung tapınağa düzenlenen bombalı saldırı girişimini yorum sütunlarına taşımış:
“Turistik bir kent olan Luksor’da meydana gelen olayda turistlere bir zarar gelmemiş olmasına Mısır hükümetinin müteşekkir olması gerekir. Zira Mısır’da halk ayaklanmasının ardından turizm yavaş yavaş yeniden canlanmaya başladı. Bu suikast geçen haftalardan bu yana bir ilk değildi. Bugün ülkenin Cumhurbaşkanı olan, eski General El Sisi’nin halk tarafından desteklendiği iddia edilen darbesinin ardından Mısır sürekli terör eylemleriyle sarsılıyor. Seçilen suikast bölgeleri, İslamcı teröristlerin şimdilerde turizm sektörünü hedef aldığını gözler önüne seriyor. Birkaç gün önce Gize piramitlerinin önünde nöbet tutan polislere ateş açılmıştı, şimdi Luksor'da saldırı düzenlendi.. Peki daha sonra sırada neresi olacak?”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar